FED, ABD borsalarının kaderini belirleyecek faiz kararını açıkladı.
Bankacılık krizi ve uzun zamandır mücadele ettiği inatçı yüksek enflasyon sorunlarından birini önceliklendirmesi gereken kararda FED, beklentilere paralel bir şekilde 25 baz puanlık faiz artışı açıkladı! Böylece FED’in gösterge faiz oranı 4,75% – 5,00% aralığına geldi.
FOMC açıklama notundaki değişiklikler: Bir önceki toplantının notunda geçen “hedef faiz aralığına doğru artışların devam etmesi” ibaresi kaldırılmış ve “bazı ek sıkılaştırma politikalarının uygulanması uygun olabilir” ibaresi eklenmiş. FED’in 2023 için hedeflediği 5,1%’lik nihai faiz oranı ise değişmedi.
FED, güncel krizlerle ilgili bankacılık sistemi hakkında şu yorumları yaptı: “ABD bankacılık sistemi oldukça sağlam ve dirençli. Son gelişmelerin (banka iflasları ve kurtarma operasyonlarının) ABD halkı ve işletmeleri için daha sıkı kredi koşullarıyla sonuçlanması muhtemel. Ek olarak; ekonomik aktivite, işsizlik ve enflasyon gibi ekonomik veriler üzerinde de baskı oluşturabilir. Bu etkilerin (baskıların) boyutu ise şu an için belirsiz.“
Bu açıklamalara ek olarak; “Komite (FOMC) sistem ve sorunlar hakkında gelen yeni bilgileri yakından izleyip para politikası üzerindeki etkilerini değerlendirecek.” notunu düşerek ileriye dönük kararlar için çok daha fazla veriye ihtiyaç duyacaklarının da altını çizdi.
❗ Şimdi gözler, Powell’ın TSİ 21.30’da yapacağı konuşmada!
Yatırımcılar, Powell’ın konuşmasıyla birlikte önümüzdeki süreçte bankanın sıkılaşma projeksiyonlarına ilişkin ipuçlarını duymayı özellikle istiyor. Bu son faiz artışı mı? Mayıs ayında da 25 baz puanlık faiz artışı olacak mı? Olacaksa Mayıs ayı son faiz artış ayı mı olacak? En önemlisi ise bu yıl faiz indirimi yapılacak mı?
Powell’ın Açıklamaları
“Son bankacılık krizinden bahsedersem, tüm vatandaşların varlıkları güven altında. Bankacılık sistemini sağlam tutmak içinde bütün araçları kullanmaya hazırız.”
“2% hedef enflasyon seviyesine ulaşmak için kararlıyız”
“Komite (FOMC), işgücü piyasasının zaman içerisinde dengeye ulaşacağını öngörüyor.”
“Enflasyonu düşürme süreci uzun ve zorlu bir süreç olacak.”
“Faiz oranlarının (artışlarının) bankacılık krizini nasıl etkileyeceğini söyleyebilmek için henüz çok erken.”
“Son 2 haftadır yaşadığımız bankacılık sistemindeki olaylarının ABD ekonomisini etkileme ihtimali bulunuyor.”
“Faiz oranlarında bir duraklama yapmayı tartıştık ancak komitenin çoğunluğu artışa devam etmeyi destekledi.”
“Kredi şartlarında gerçekleşecek olası bir sıkılaştırma (bankacılık sistemindeki krizden dolayı), parasal sıkılaştırma (faiz artışları) noktasında yapılacak daha az iş bırakabilir.”
“Komite içerisinde yapılan toplantıların çoğunda yüksek faiz oranları konuşuldu/hedeflendi. Fakat bankacılık sistemindeki stresi önleme amaçlı yapılacak kredi şartlarında olası bir sıkılaştırma, bu “yüksek faiz” olasılığını dengeledi.”
“ABD’de enflasyon kesinlikle düşmeye (dezenflasyon) devam ediyor.”
“FED yetkilileri bu sene içerisinde gerçekleşecek bir faiz indirimini “kesinlikle” öngörmüyor.”
“Faiz oranlarını beklediğimiz/hedeflediğimiz seviyelerden daha yüksek bir noktaya çıkarmamız gerekirse çıkarırız.”
“Bankacılık krizi nedeniyle getirilen likidite uygulamaları ile bilanço büyüklüğünün artması ve para politikasının konumunun değişmesi hedeflenmedi.”
Faiz kararı ve Powell’ın açıklamaları sonrasında FED’in mayıs ayında gerçekleşecek bir sonraki toplantısında 25 baz puanlık artış yapma ihtimali 59,8%’den 46,4%’e düştü.
Sözlük
💸 Faizlerin Artması Neden Önemli?
Faiz oranlarını, verilen borç paranın fiyatı olarak düşünürsek, kredi (borç) çekmenin fiyatının artması hem bireysel harcamalarımız üzerinde hem de işletmelerin yeni yapacakları yatırımlar üzerinde etkiye sahiptir.
Faiz oranları arttığında, bankaların birbirinden aldıkları borç paranın fiyatı da artar. Dolayısıyla, bankalar da bu artışı hem bireysel hem de kurumsal müşterilerine yansıtarak verdikleri her türden kredinin faiz oranını artırırlar.
Kredi çekmenin maliyeti arttığında ise insanlar daha az kredi ve kredi kartı harcaması yaparak borçlanmalarını ve harcamalarını kısarlar. Daha az harcama yapılması da ekonomideki diğer bireylerin daha az para kazanması anlamına gelir. Aynı şekilde şirketlerin yapacakları yeni yatırımlar için çektikleri kredilerin maliyeti artacağından ötürü işletmeler yatırımlarını ve dolaylı olarak gelecekteki üretimlerini de kısmış olurlar.
Bunlara ek olarak faiz, “karşılaştırmalı olarak” daha risksiz bir yatırım olduğu için artan faiz oranları görece risksiz yatırıma olan talebi artırır ve ticari yatırımların azalmasına neden olur. Üretime dayalı reel yatırım veya hisse senedi aracılığıyla şirket ortaklığına dayalı yatırımlar yerine, daha kolay getiri sağlayan faiz tercih edilmeye başlanır. Üretimin ve yatırımların azalması, ülke ekonomisi için hem daha az iş imkânı hem de daha az gelir kaynağı demektir.
🤷🏼♀️ Faiz Neden Artırılır?
Faiz artırmak bu kadar kötü bir şeyse, neden faizler artırılır? Aslına bakarsak, parasal genişlemenin ve hızlı bir ekonomik büyümenin hedeflendiği bir zamanda faizlerin artırılması tercih edilmese de kimi zaman faizlerin artırılması ülke ekonomisinin sağlığı için bir gerekliliktir.
⚠️ Faizlerin uzunca bir süre düşük kaldığı, ekonomideki parasal teşviklerle enflasyonun yükseldiği, yerel para biriminin değer kaybettiği ve ekonominin ısındığı bir ortamda, faizlerin artırılması enflasyonla mücadelede en önemli araçlardan biri haline gelir.
Günümüz ABD’si buna en güzel örneklerden biridir. Pandemi dönemiyle faizleri 0-25% aralığına çekip uzunca bir süre bu aralıkta bırakan FED, varlık alımlarını hızlandırarak ekonomiye para enjekte etmiş ve ABD ekonomisini canlandırmıştı.
- Varlık alımları ne demek? Halktan borç para almak için verilen borçlanma senetlerinin halktan para karşılığında geri satın alınmasıdır. Borçlanma senetleri FED’e geri dönmüş, halka da yeni basılan dolarlar verilmişti.
- FED bu geri alımlarını durdurarak ekonomiye daha fazla para enjekte edilmesini engellemeyi planlıyor.
FED’in bu genişlemeci politikaları sonucunda ABD’de enflasyon son 41 yılın zirvesine çıktı. Bu yüzden FED, faizleri artırmayı ve varlık alımlarını durdurmayı planlayarak enflasyonla mücadele etmeye çalışıyor. Peki, bu mekanizma nasıl işliyor?
FED Faiz Artırırsa Ne Olur?
Yukarıda da faizin öneminden bahsettiğimiz gibi, faizlerin yükselmesiyle birlikte ekonomideki yüksek harcamalar ve borçlanmalar azalma eğilimine girer. Ürün ve hizmetlere olan talebin azalması ise fiyatlarının da düşmesi veya sabit kalması yönünde baskı oluşturur.
Faiz oranlarının artması, aynı zamanda risksiz yatırımın getirisini de artırır.
Bireyler ve kurumlar birikimlerini hisse senedi gibi daha yüksek riskli yatırım araçları yerine, daha düşük riskli faiz ve türevi yatırım araçlarına kaydırır. Böylece borsaya olan talep azalırken dolaşımdaki para miktarı banka kasalarına gireceği için enflasyon da azalma eğilimine girer. Yurt dışındaki yatırımcılar arasından yüksek faizden yararlanmak isteyenleri de ülkeye çekerek ülkedeki döviz miktarını artırır.
Enflasyonun azalması ve ülkedeki dövizin artması ise yerel para biriminin diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.
📌 FED noktasında ise bu, ABD Doları’nın özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.
ABD Doları’nın değeri genellikle “DXY Endeksinden” takip edilir. ABD Doları’nın, endeksin içerisinde bulunan 6 para birimi karşısındaki değerini gösterir. Bu para birimleri: Avro (EUR), Japon Yeni (JPY), İngiliz Poundu (GBP), Kanada Doları (CAD), İsveç Kronu (SEK) ve İsviçre Frankı (CHF)’dır.
Yüksek faizin ülkeye getirdiği yabancı yatırımcıların uzun vadede hisse senedi veya yatırım fonu gibi yerel para cinsinden yatırım araçlarına da ilgi gösterme ihtimali vardır.
Geçmişte FED Faizleri Borsaları Nasıl Etkiledi?
ABD Merkez Bankası FED, faiz oranlarını artırdığında, Amerikan Doları’na yönelik “yatırım talebi” de artmaya meyillidir. Amerikan Doları daha fazla faiz getirisi sunacağı için uluslararası yatırımcılar ellerindeki yabancı döviz varlıklarını Amerikan Doları’na çevirmeye meyilli olabilirler.
Bunun sonucu olarak da Amerikan Doları diğer ülke para birimlerinin karşısında değer kazanırken, özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetmeye meyilli olur.
📉 Örneğin; FED faizlerinin 1,75% seviyesinden 2,50%’ye yükseldiği 2018 senesinde “Gelişmekte Olan Ülkelerin Para Birimleri Endeksi”ne bakacak olursak;
Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.
📈 ABD Merkez Bankası FED’in faizleri 2,50%’den tekrar 1,75%’e düşürdüğü 2019 senesinde ise;
Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.
📉 Faiz oranlarının hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisini ise S&P 500 endeksinin faiz oranları artırımlarına verdiği tepkilerden incelersek;
2018 senesinde FED’in faiz artırımlarını gerçekleştirdiği günün ardından endeks kısa vadede değer kaybetse de ilerleyen günlerde yükselişe geçmiş. 📈
📉 Yine aynı şekilde, faizlerin indirildiği 2019 senesinde ise;
Faiz indirimlerinin ardından endeks 2 kere düşüş, 1 kere de yükseliş yaşamış. Takip eden günlerde ise yine yükselişe geçmiş. 📈
- Öte yandan, faiz artışının etkileri sektörlere göre değişkenlik de gösterebilir. Yüksek faiz oranlarından fayda sağlayabilecek şirket ve sektörlere göre, FED’in kararı yatırımcılar açısından hisse senedi özelinde önem kazanır.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı