Hisselerdeki güçlü performanslarla artık borsaların yatırımcıların yüzünü güldürdüğü inkar edilemez bir noktaya ulaştı.
Şöyle bir geri dönüp baktığımızda, her yerde S&P 500 endeksinin bu ayın başlarında 5.000 seviyesini aşması ve Avrupa’nın Stoxx 600 endeksinin tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasını görür olduk.
Madalyonun diğer yüzündeki gösterge ABD 10 yıllık Hazine tahvilinin getirisi ise geçtiğimiz ekim ayında 16 yıl sonra ilk kez 5%’i aştıktan sonra şimdilerde 4% civarında seyrediyor.
Wells Fargo Yatırım Enstitüsü’nden Paul Christopher’a göre, piyasa konsensüsü ileriye bakıldığında “yükseliş faktörlerinin mükemmel bir kombinasyonunu” görüyor ancak kendisi o kadar emin değil.
Enstitünün yatırım stratejisi başkanı Christopher, “Yapışkan enflasyonun devam etmesini, ekonominin yavaşlamasını, Hazine tarafından sağlanan likiditenin azalmasını ve piyasa konsensüsünden daha agresif bir politika gevşemesi gelmesini bekliyoruz.” dedi.
Güçlü rallilerin ardından yatırımcılar ileriye dönük görünümdeki belirsizlik ışığında nasıl ve nereye yatırım yapacaklarını düşünedursun, piyasa uzmanları bir örnek olarak 100 bin dolarlık bir yatırımın en iyi şekilde nasıl dağıtılacağına dair ipuçları paylaşıyor.
👀 60/40’tan Uzaklaşma
Asya, Ortadoğu ve Avrupa’da ultra yüksek net değere sahip bireylere hizmet veren Wrise Wealth Management Singapur’un CEO’su Kevin Teng, yatırımcılara 60% hisse ve 40% tahvilden oluşan geleneksel portföy dağılımını yeniden gözden geçirmelerini öneriyor.
Teng “Yatırımcıların fon ayırırken nasıl bir piyasada olduğumuzu anlamaları gerekiyor çünkü döngüler çok hızlı değişiyor. 60/40 portföy dağılımına sahip yatırımcılar, uzun vadeli tahvil faizlerinin ne kadar yüksek olduğuna bağlı olarak oldukça fazla zarar görebilir. Faiz indirimlerinin beklendiği bir ortamda da ideal değildir çünkü genel portföyden elde edilen getiriler o kadar güçlü olmayacaktır.” ifadelerini kullanıyor.
Artık bu bir gerçek: Piyasalar, Fed’in bu yıl faiz oranlarını düşürmesini bekliyor ancak bu indirimlerin zamanlaması belirsizliğini koruyor. CME FedWatch aracı, ilk indirimin haziran ayı gibi erken bir tarihte gerçekleşmesinin beklendiğini gösteriyor.
📍 Teng’e göre, portföyün yaklaşık 80%’ini hisselere, 15%’ini tahvillere ve 5%’ini nakit varlıklara ayırmak, geleneksel portföy dağılımına kıyasla “daha iyi bir yatırım getirisi” sağlayacaktır.
100 bin dolar örneğini ele alırsak, Teng portföyün belirli miktarlara göre nasıl ayrılabileceğine ilişkin şu değerlendirmeyi yapıyor:
- 40 bin dolar: Microsoft (MSFT) gibi ABD’de listelenmiş hisseler veya borsa yatırım fonları (ETF’ler),
- 30 bin dolar: Yatırımcının “yerel borsalardaki eğilimini” ifade eden hisseler,
- 10 bin dolar: Bir tahvil fonu veya tahvillerle korele bir ETF aracılığıyla kısa vadeli sabit gelir,
- 10 bin dolar: “Süper likit” olduğu ve “tahvillerden daha cazip getiri sağlamaya devam edeceği” göz önünde bulundurularak nakit,
- 10 bin dolar: Asya gibi gelişmekte olan piyasalar
🚀 Piyasa Rallileri Etrafında Yatırım
Christopher, orta seviye risk iştahına sahip, sermayeyi koruma ve büyüme arayışında olan yatırımcıların portföylerini “kısa vadeli sabit gelir ve büyük sermayeli ABD hisselerine bölerek” dengelemelerini öneriyor.
Ayrıca sanayi, malzeme, enerji ve sağlık sektörlerinin yanı sıra emtiaları da tercih ediyor. Ancak son borsa rallisi hakkında da hafif temkinli bir yaklaşım sunuyor:
“S&P 500 ne kadar ileri giderse, gelecekteki kazançların tamamen fiyatlanıp fiyatlanmadığı sorusu o kadar ciddi hale gelir. Konsensüs, kârlılığın henüz tamamen fiyatlandırılmadığına inanıyor ancak kimse bu noktanın nerede olduğunu ya da adil fiyatlandırmayı aşıp aşmadığımızı gerçekten bilmiyor.”
💸 Nakit ve Sabit Getirili Yatırımlar
Pictet Wealth Management çoklu varlık ve yönetimi Asya başkanı Rickie Jia da ABD hisselerine dikkat çekerek piyasanın şu anda “çok fazla risk” taşıdığını söylüyor.
Jia, “Sadece nakit ve sabit gelire yatırım yaparak zaten iyi bir getiri elde edebilirsiniz. Örneğin küresel merkez bankalarının faiz oranlarını düşürmesiyle birlikte, sabit gelir muhtemelen süre nedeniyle sermaye kazançlarından da faydalanacaktır.” diyor.
Sabit getiri kapsamında Jia gelişmiş ülkelerin devlet tahvillerini ve “kalite ve uzun vadeli büyüme” potansiyeli sunan “saygın şirketlerin” yatırım yapılabilir tahvillerini beğeniyor.
Hisseler konusunda “genişleyen değerlemeleri” nedeniyle ABD hisselerinde düşük ağırlıkta ancak Avrupa, Japonya ve Asya hisselerinde yapıcı olmaya devam eden Jia ayrıca, yatırımcıların risk iştahlarına bağlı olarak varlık sınıflarına dağılım yapmalarının önemini vurguluyor.
Jia’ya göre, örneğin emekliliği yaklaşan yatırımcılar, 80% sabit gelir ve 20% hisseden oluşan daha temkinli bir portföy karışımına sahip olmalı. Buna karşılık, sermayelerini büyüten genç yatırımcıların 70%-75% hisselere, 20%-25% aralığında sabit gelire ve potansiyel olarak küçük bir emtia tahsisine yatırım yapmaları gerektiğini söylüyor.
💰 Güvenli Liman Altın Yatırımı
Uzmanlar, geleneksel sektörlerin ötesinde, profesyoneller talep yüksek seyrettikçe ve merkez bankaları rezervlerine daha fazla değerli metal ekledikçe altının da gelecek vaat ettiğini düşünüyor.
Wrise Group’tan Teng, “Altını destekliyoruz çünkü her zaman somut varlıklar satın almak istersiniz.” diyor ve enflasyon seviyelerinin hâlâ yüksek olduğu bir dönemde altının uzun vadeli getiri sunduğunu belirtiyor.
📝 Küçük bir not olarak belirtelim: Spot altın fiyatları, son 12 ayda yaklaşık 11% arttı.
Pictet’ten Jia da aynı fikirde ve altına küçük bir yüzde ayırmanın iyi bir strateji olacağını söylüyor:
“Portföyü daha defansif hale getirmeye ve enflasyona karşı korumaya yardımcı olmaya devam edeceğini düşünüyoruz.”
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC
