Piyasalarda artık herkesin 99% emin olduğu bir şey var: Fed yolun sonuna geldi.
Bu ifade Fed’in faiz kararları ile alakalı. Peki, Fed sadece faiz ile mi parasal sıkılaştırma yapıyor? Elbette hayır. Fed’in bilançosunu daraltmasının piyasaya etkisi faizin etkisi ile aynı. Bunlar sadece farklı araçlar.
Peki, Fed QT’e ne zaman son verir?
1. QT (Quantitative Easing), Parasal Sıkılaştırma nedir?
Genel kanının aksine Fed’in faiz kararı aslında QT değildir.
QT, Fed’in bilançosunu daraltması anlamına gelir. Aksi durumda, yani QE (Quantitative Easing, Parasal Genişleme) döneminde ise Fed bilançosunu artırır. Bunu en iyi COVID sonrası dönemde Fed’in bilançosuna bakarak görebiliriz.
Aşağıdaki grafik bize COVID döneminde yapılan QE’yi gösteriyor.
2. Fed 2024’te ne yapacak?
13 Aralık’taki FOMC toplantısından iki karar çıktı:
1- Fed’in faizleri artırması
2- Dot-plot ile Fed, 2024’te 74 baz puan faiz indirimi öngürdüğünü belirtti.
Dot-plot 2008 krizinden sonra 2012 yılından itibaren Fed’in paylaşmaya başladığı bir tablo. Fed üyeleri üç ayda bir defa Fed’in faizlerini uzun vadede nerede gördüklerini bu tabloda işaretliyorlar. Bu projeksiyonun ortalaması ise Fed’in ortalamasını yansıttığı için Fed’in beklentisi olarak adlandırılıyor.
Fed yukarıdaki iki kararı da piyasalar için pozitif. Ancak Fed aynı zamanda bilançosunu daraltmaya devam edeceğinin altını çizdi. Yani, Fed QT’ye devam edeceğini söyledi.
Peki, Fed’in QT yapmasının piyasalara etkisi nasıl olur?
3. QT’nin etkisi
Powell ve Fed’in amacı bilançoyu sıfırlamak değil, daha normal hale getirmek.
Buradaki doğru metrik aslında Fed bilançosunun GSMH’nın oranı. Çünkü görece normal olarak kabul edilecek oran ekonominin boyutu ile doğrudan alakalı. Eğer COVID dönemi öncesine geri dönülecekse, bu durumda Wells Fargo’nun beklentisi bize bir ipucu veriyor. Yani 2025 sonuna kadar yaklaşık 1 trilyon dolar daha “para yakılırsa” GSMH’ya oranına baktığımızda “normal” döneme geri dönmüş olacağız.
Fed’in bilançosu 2019’dan bugüne 3,9 trilyon dolar arttı. COVID öncesini baz alırsak daha gideceğimiz çok uzun bir yol var, çünkü son 1,5 senedir içinde olduğumuz QT döneminde Fed bilançosunu sadece 1 trilyon doların biraz üstünde daralttı. Yapılan bir araştırmaya göre Fed’in 1,5 trilyon dolarlık bilanço daraltmasının piyasalara etkisi 25 baz puanlık bir faiz artışı demek.
Fed’in 2025’e kadar bilançosunu daraltacağını düşünürsek, aslında Fed sınırlı da olsa bir yandan ‘faizleri artırmaya devam ediyor’.
Sonuç: Fed’e güvenmeli miyiz?
Fed piyasalara yön verme konusunda son dönemler başarılı bir tablo çizdi.
Bankacılık krizi buna bir örnek. O dönemdeki FOMC toplantısı sonrası herkes bankaları birer birer batacağını beklerken, Fed başkanı Powell çıkıp ‘bankacılık sektörü güvende ve sağlam’ mesajını verdi. Sonrasında ise bankacılık sektöründen kaynaklı kriz büyümedi.
Peki, Fed bunu nasıl başardı?
Hatırlatmakta fayda var. Fed 2 senedir hem faizleri artırarak hem de bilançosunu daraltarak enflasyonu düşürmeye çalışıyor(du). Faiz kısmı bitti, bilanço ise devam ediyor. Ancak tam da bu dönemin ortasında bankacılık krizi olduğunda Fed piyasalara bilançosunu artırarak müdahale etti. Bunu aşağıdaki grafikte görebilirsiniz.
Yani Fed ‘bankacılık sektörü güvenli ve sağlam’ derken bir yandan bu sektördeki krizi önlemek için ‘para bastı’. Piyasada artış trendinin bu dönem sonrasında başladığını unutmamak gerekli. Yani Fed piyasadaki kendilerinin söylediği gibi ‘ufacık’ bir krize hemen müdahale etmek zorunda kaldı. Bu riskler hala devam ediyor ve hemen hemen her resesyon indikatörü önümüzdeki dönemde iyi kötü bir resesyonun olacağını gösteriyor.
Bu durumda Fed’in yine piyasaya müdahale etmekten başka bir seçeneği yok. Yani Fed faizleri sabit tutarak ya da indirmeyerek enflasyon tehdidine karşı sıkı durduğunu söyleyebilir, ancak bizim gözümüz gerçekten müdahale edip etmediğini görmek için bilançosunda olacak.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı