🏢 Holdingler, “iş dünyasının kudretli devleri” olarak sahnede boy gösteriyor.
Holding sektörü, çeşitli endüstrilerde faaliyet gösteren şirketleri bir araya getirerek genellikle bir ana şirket tarafından yönetilen bir yapı oluşturur. Geleneksel işletmelerden farklı olarak, holdingler genellikle çeşitli sektörlerdeki şirketlerin kontrolünü sağlayarak çeşitlendirilmiş bir portföy oluşturur.
Bu şirketler, farklı endüstrilerdeki şirketlerin sinerjiden ve yönetim deneyiminden faydalanarak büyümeyi hedefliyor. Yeni pazar fırsatlarını değerlendirmek, yeni iş modelleri geliştirmek ve sektörde liderlik pozisyonunu korumak, holdinglerin öncelikli hedefleri arasında yer alıyor.
Sektörün gelecek beklentilerine ve hem BIST hem de ABD borsalarında işlem gören sektörün öne çıkan şirketlerine birlikte göz atmaya ne dersin?
🌎 Holding Sektörünün Genel Görünümü
Holding sektörü, çeşitli endüstrilerde faaliyet gösteren şirketleri bünyesinde barındıran ve bu şirketler üzerinden geniş bir yelpazede operasyonel ve finansal kontrol sağlayan kuruluşları ifade ediyor.
Küresel ekonomideki dalgalanmalar, teknolojik gelişmeler ve siyasi olaylar, holding sektörünün performansını doğrudan etkileyebilir.
Küresel ekonomideki toparlanma süreci, holding sektörü için önemli fırsatlar olarak öne çıkıyor. Özellikle dijital dönüşüm, yenilenebilir enerji, sağlık ve teknoloji gibi alanlarda faaliyet gösteren holdingler, yatırımcıların ilgisini çekerken küresel ticaret savaşları, faiz oranlarındaki değişiklikler ve jeopolitik gerilimler gibi faktörler, sektörün büyüme potansiyelini sınırlayabilir.
Diversifikasyon stratejisi sayesinde, holdinglerin ekonomik dalgalanmalara karşı daha dayanıklı olduğu ve riskin dağıtılmasının sağlıklı olduğu belirtilebilir. Ancak, holdinglerin yatırım yaptığı sektörlerin performansına bağlı olarak değişken getiriler sunabileceği de göz önünde bulundurulmalı.
S&P Global Market Intelligence’a göre, holding sektöründeki şirketlerin toplam piyasa değeri son birkaç yılda önemli ölçüde artış gösterirken birçok holding şirketi, pandemi sonrası dönemde operasyonel verimliliklerini artırmak ve dijitalleşmeye yatırım yapmak için önemli adımlar atmış.
Holding sektörüne yatırım yaparken, holdingin bünyesindeki şirketlerin çeşitliliğine, finansal sağlamlığına ve yönetim kalitesine dikkat etmek önemli. Ayrıca, küresel ekonomik trendler ve sektörel gelişmeler de yatırım kararlarında dikkat edilmeli. Sektörünün gelecekteki performansını değerlendirirken makroekonomik göstergeler, sektörel trendler ve şirketlerin finansal raporları takip edilmeli.
🇹🇷 Türkiye’de Holding Sektörü
Türkiye ekonomisinde holding sektörü dinamik yapısı ve çeşitliliği ile dikkat çekiyor. Genellikle aile şirketlerinden gelişerek çok çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren büyük kuruluşlara dönüşen bu holdingler, finans, enerji, inşaat, perakende ve telekomünikasyon gibi alanlarda önemli yatırımlar yaparak Türkiye ekonomisinin büyümesine katkıda bulunuyor.
Küresel ekonomik dalgalanmalar, döviz kurlarındaki oynaklık ve yerel ekonomik politikalar, Türkiye’deki holding sektörünü etkileyen başlıca faktörler arasında yer alıyor. Bu zorluklara rağmen yerli holdingler, esnek yapıları ve çeşitlendirilmiş portföyleri sayesinde bu dalgalanmalara karşı direnç gösteriyor.
Türkiye’de holding sektörü değerlendirilirken, şirketlerin finansal sağlamlığı, yönetim kalitesi ve gelecek büyüme potansiyelleri dikkate alınmalı. Özellikle, uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren ve döviz geliri elde eden holdingler, daha cazip bir görünüm sunabilir. Ancak politik ve ekonomik istikrarın sağlanması, sektörün uzun vadeli başarısı için kritik öneme sahip.
Türkiye’de holding sektörünün geleceği, daha çok ülkenin makroekonomik performansına ve küresel ekonomideki gelişmelere bağlı. Dijital dönüşüm, sürdürülebilirlik ve yeşil enerji gibi alanlardaki yatırımların artması öngörülürken yerli holdinglerin bölgesel ve küresel pazarlarda daha fazla varlık göstererek işbirliklerini ve yatırımlarını genişletmeye devam etmesi beklenebilir.
📊 Yatırım Perspektifi: Ne Beklenmeli?
Holding sektörü, birden fazla sektörde faaliyet gösteren şirketleri bünyesinde barındırarak yatırımcılara çeşitlilik ve risk dağılımı sunar. Bu sektör, global ekonomik dalgalanmalara karşı bir tampon görevi görebilir, ancak yatırımcılar için geleceğe dair beklentileri değerlendirirken dikkate alınması gereken özel dinamikler bulunuyor.
Örneğin; küresel ekonomideki büyüme oranları, faiz oranlarındaki değişiklikler ve ticaret politikaları, holding sektörünün performansını doğrudan etkileyebilir. Özellikle, holdinglerin büyük ölçüde faaliyet gösterdiği sektörlere yönelik düzenlemeler ve ekonomik teşvikler, sektörün görünümü üzerinde belirleyici olabilir.
Teknolojik yenilikler ve dijital dönüşüm, perakende, finans ve medya gibi alanlarda faaliyet gösteren holding şirketlerinin verimliliğini ve gelirlerini artırırken, sürdürülebilirlik ve ESG odaklı yatırımlar da çevre dostu projeler ve sosyal sorumluluk sayesinde bu şirketlerin marka değerini ve yatırımcı çekiciliğini güçlendiriyor. Aynı zamanda, jeopolitik olaylar ve yönetim kalitesi gibi faktörler, çok uluslu holdinglerin farklı coğrafyalardaki dalgalanmalara karşı dayanıklılığını ve kriz yönetimini etkileyebilir.
Öne Çıkan Holding Hisseleri
Aşağıda yer alan şirketler; piyasa değeri, kârlılık marjları ve değerleme çarpanlarına göre seçilmiştir. Berkshire Hathaway’in içsel değerinin güncel fiyat seviyesinin altında bulunması nedeniyle dahil edilmemiştir.
Danaher Corp (DHR)
Danaher Corp, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu bir şirkettir. 1984 yılında kurulan şirket, başlangıçta imalat sektöründe faaliyet göstermiş olup zamanla iş modelini çeşitlendirerek; yaşam, teşhis, çevresel ve uygulamalı çözümler gibi alanlara genişlemiştir.
Danaher, yüksek teknoloji ürünleri ve hizmetleriyle bilinir ve araştırma ve geliştirme faaliyetlerine büyük yatırımlar yapar. Şirketin portföyü, laboratuvar ekipmanları, teşhis test kitleri, filtreleme teknolojileri ve su kalitesi ölçüm cihazları gibi geniş bir ürün yelpazesini kapsar. Danaher, yenilikçi çözümleri ve güçlü markalarıyla küresel pazarda önemli bir oyuncu konumundadır.
Son Bilanço Bize Ne Söyler?
Danaher, dördüncü bilançosunda gelirlerinde düşüş açıklarken Covid-19 testleri ve tedavilerine olan talebin azalmasıyla birlikte, bu görünümün ilk çeyrekte ve yıl boyunca etkili olabileceği konusunda uyarıda bulundu.
Şirket, 1,08 milyar dolar gelir üzerinden hisse başına 1,45 dolar kâr bildirdi. Bu, geçen yıl açıklanan 2,21 milyar dolar gelir üzerinden hisse başına 2,99 kârla kıyaslandığında düşüşe işaret ediyor. Düzeltilmiş hisse başına kâr ise 2,09 dolar ile Wall Street tahmini olan hisse başına 1,91 dolar kârı aştı.
Dördüncü çeyrek gelirleri 10% düşüşle 6,41 milyar dolara gerilese de piyasa tahmini olan 6,1 milyar doları aştı. Covid-19 testi, Covid aşısı ve Covid tedavi destek ürünlerinden elde edilen tüm gelirler hariç tutulduğunda ise Danaher’in temel gelirinin 4,5% azalış kaydettiği söylenebilir.
Danaher bilanço sonrası açıklamasında, “Covid-19 ile ilgili ürünlerine yönelik genel talebin, pandeminin endemik bir duruma evrilmesiyle birlikte ılımlı bir şekilde azalmaya devam etmesini bekliyoruz.” dedi. İlk çeyrek için Danaher, döviz çevirisi ve diğer faktörlerin etkisini hariç tutan GAAP dışı temel gelirin, bir önceki yıla göre yüksek tek haneli yüzdelik düşüş göstermesini öngörüyor.
Danaher’in dördüncü çeyrek performansı ve gelecek dönem beklentileri, Covid-19 pandemisi sonrası döneme uyum sağlama sürecinde olduğunu gösteriyor. Şirketin Covid-19 ile ilgili ürünlerden elde ettiği gelirdeki azalma, temel iş alanlarında sürdürülebilir büyüme stratejilerine odaklanma ihtiyacını vurguluyor.
Danaher’in 2024 yılı için temkinli gelir tahmini, yatırımcılara şirketin kısa vadede bazı zorluklarla karşılaşabileceğini, ancak uzun vadeli büyüme potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor. Yatırımcılar, Danaher’in temel iş alanlarındaki performansını ve pandemi sonrası dönemde büyüme stratejilerini yakından takip etmeli.
Dikkat Çeken Noktalar
- Goldman Sachs yayınladığı bir araştırma notunda, iki yıllık düşük performansın ardından, yaşam alanında faaliyet gösteren şirketlerin 2024’te sağlık sektörünü geride bırakacak bir konumda olduğunu ve kalıcı toparlanmanın esas olarak yılın ikinci yarısında gerçekleşmesini beklediğini bildirdi.
- Danaher, çeyreklik temettüsünü 12,5% artırarak 0,27 dolara yükseltti.
- DHR hisseleri sektördeki hisselere kıyasla çok daha düşük volatilitede işlem görüyor.
- Şirketin brüt kâr marjı 59,1% seviyelerinde bulunurken net kâr marjı 19,9% ile sınırlı seviyede bulunuyor.
- Şirketin 34,4% Borç/Özsermaye oranıyla düşük borçluluk oranına sahip olduğu belirtilebilir.
- Danaher’in 7,9% özkaynak kârlılığı ile sektör ortalamasının altında olduğu belirtilebilir.
- Kârlılık göstergesi olan Kullanılan Sermayenin Getirisi (ROCE) oranı üç yıl önce 7% seviyesinde bulunurken güncelde 7,1% seviyesinde bulunuyor.
- Danaher’in PD/DD oranı 3,4 ile yüksek seviyede bulunuyor.
- Şirketin temettü verimliliği 0,4% seviyesinde bulunuyor.
- DHR hisseleri, Wall Street analistlerinin konsensus tahmini olan 269,08 doların altında işlem görüyor. DHR hissesi hedef fiyatına göre 9,4% potansiyel getiri sunuyor.
Honeywell (HON)
Honeywell, çeşitli sektörlerde faaliyet gösteren çok uluslu bir holdingtir. 1906 yılında kurulan şirket, başlangıçta ısıtma ve soğutma kontrol sistemleri üretimiyle tanınmıştır, ancak zamanla havacılık, bina teknolojileri, performans malzemeleri ve teknolojileri ile güvenlik ve üretkenlik çözümleri gibi birçok farklı alana genişlemiştir.
Honeywell, özellikle endüstriyel otomasyon, akıllı bina çözümleri, kişisel koruyucu ekipmanlar, sensörler ve kontrol sistemleri gibi alanlarda yenilikçi ürün ve hizmetleriyle tanınır. Küresel bir oyuncu olarak, Honeywell teknoloji ve mühendislik alanlarında öncü çözümler sunarak, dünya çapında birçok endüstri ve tüketiciye hizmet vermektedir.
Son Bilanço Bize Ne Söyler?
Honeywell’in son bilançosu analist tahminlerini aştı. Şirket, ticari havacılıkta çift haneli organik satış büyümesiyle öne çıkan dördüncü çeyrekte yıllık bazda 3% gelir büyümesi ve organik satışlarda 2% artış bildirdi. Faaliyet marjı 290 baz puan daralarak 16,8%’e gerilerken, segment marjı Performans Malzemeleri ve Teknolojileri ile Havacılık alanlarındaki büyüme sayesinde 60 baz puan artarak 23,5%’e yükseldi. Honeywell’in hisse başına kârı yıllık bazda 26% artışla 1,91 dolara yükseldi.
Honeywell’in finansal performansına bakıldığında ticari havacılık segmentindeki güçlü organik büyüme ve segment marjındaki genişleme dikkat çekiyor. Şirketin 2024 yılına dair olumlu beklentileri ve üst yönetimdeki değişiklikler, Honeywell’in stratejik planlamasında ve pazar pozisyonunda güven sağlayabilir. Ayrıca, operasyonel verimlilik ve serbest nakit akışındaki güçlü performans, şirketin yatırımlarını finanse etme ve hissedar değeri yaratma kapasitesine işaret ediyor.
Dikkat Çeken Noktalar
- Honeywell genel kurumsal faaliyetlerini finanse etmek için 5 milyar doların üzerinde 5 yıllık kredi anlaşması imzaladığını açıkladı.
- Honeywell, İtalyan savunma ve navigasyon şirketi Civitanavi’yi yaklaşık 200 milyon euro değerleme karşılığında satın alacağını açıkladı.
- ABD hükümeti, küresel jeopolitik risklerden korunmak için savunma bütçesinin gelecek yıl 849,8 milyar dolar olmasını teklif etti. Teklifin onaylanması Honeywell hisselerine pozitif yansıyabilir.
- Şirketin brüt kâr marjı 37,3% olurken net kâr marjı 15,4% seviyesinde bulunuyor.
- Honeywell hisseleri piyasanın altında, çok düşük volatilitede işlem görüyor.
- Şirketin Net Borç/Özsermaye oranı 123,2% ile makul seviyede borçluluk oranına işaret ediyor.
- Şirketin PD/DD oranı 8,2 ile oldukça yüksek seviyede bulunuyor.
- Honeywell’in 34,5% özkaynak kârlılığı ile sektör ortalamasının üstünde olduğu, ancak bu oranın borçluluktan da kaynaklanabileceği belirtilebilir.
- Kârlılık göstergesi olan Kullanılan Sermayenin Getirisi (ROCE) oranı üç yıl önce 14,7% seviyesinde bulunurken güncelde 17,6% seviyesine yükselmesi olumlu değerlendirilebilir.
- Şirketin temettü verimliliği 2,1% seviyesinde bulunuyor.
- HON hisseleri, Wall Street analistlerinin konsensus tahmini olan 228,20 doların altında işlem görüyor. HON hissesi hedef fiyatına göre 14% potansiyel getiri sunuyor.
Kiler Holding, Doğan Holding ve Alarko Holding’in henüz enflasyon muhasebesinin dahil olduğu 2023 yıl sonu bilançosunu paylaşmadığı belirtilebilir. Dolayısıyla enflasyon muhasebesinin etkileri henüz bu şirketlere yansımadığı için diğer şirketlerle karşılaştırma yapmamak gerekir. Sabancı Holding zayıf kârlılık görünümü nedeniyle dahil edilmemiştir.
Koç Holding (KCHOL)
Dünyanın en büyük 500 şirketi arasında yer alan Koç Holding yurt içi ve yurt dışında birçok sektörün lideri. Enerji, finans, dayanıklı tüketim ve otomotiv başta olmak üzere pek çok farklı sektörde faaliyetlerini yoğunlaştıran Koç Topluluğu, her alanda hizmet ve servisleriyle fark yaratmak için çalışıyor. Fonksiyonel para biriminin TL olması ile enflasyon muhasebesine dahil edilen şirketler arasındadır.
Son Bilanço Bize Ne Söyler?
Şirket 2023 yıl sonu enflasyon muhasebesi uygulanan finansallarını piyasa ile paylaştı.
Şirket 2023 yıl sonunda 2022 yılına göre net kârı 9,1% oranda düşüş yaşayarak 117,7 milyar TL kâr elde etti. Bu rakamda 45,5 milyar TL olan net parasal pozisyon zararının önemli ölçüde baskı yarattığı görüldü. Diğer yandan 34,9 milyar TL vergi gideri de baskı yaratan unsurlar arasında yer aldı.
Net satışların düşüş göstererek 6,5%, esas faaliyet karı ve FAVÖK’ün ise sırasıyla 18,3% ve 15% gerileme yaşanması negatif taraftaki dikkat çeken değişimler arasında yer alıyor.
Kâr marjlarında genel anlamda stabilliğin korunduğu izlenirken esas faaliyet kâr marjında bir miktar negatif ayrışma izlendi. Faaliyet giderindeki artış 2022 yılına göre 15,1% olarak gerçekleşti.
Finansal kaldıraç oranı 1,5 puan gerileme ile 76,4%, cari oran ise 1’in aşağısında 0,92 olarak gerçekleşti. Genel literatürde olduğu üzere cari oranının 1’in aşağısında olması pek tercih edilmemekte ve yüksek enflasyon döneminde önemi daha fazla ön plana çıkmaktadır. Ancak Koç Holding’in yüksek borçluluk yapısının idaresinde uzun vadede başarılı olduğu da göz ardı edilmemeli.
Dikkat Çeken Noktalar
- Şirket enflasyon muhasebesinden net parasal pozisyon zararına bakarak negatif etkileniyor şeklinde yorum yapılabilir.
- 2022 yılına göre vergide düşüş izleniyor.
- Faaliyet giderlerindeki büyüme gelir büyümelerine göre daha güçlü gerçekleşerek marjlarda negatif etkiye neden olmuş durumda.
- Borçluluk oranı yüksek olsa da güçlü nakit akışları ile kontrol altında tutulmaya devam ediyor.
- KCHOL hisseleri, analistlerin konsensus tahmini olan 214,36 TL’nin altında işlem görüyor. KCHOL hissesi hedef fiyatına göre 2,4% potansiyel getiri sunuyor.
Anadolu Grubu Holding (AGHOL)
Anadolu Grubu Holding, meşrubat, perakende, tarım, otomotiv, kırtasiye, yeme-içme, enerji, gayrimenkul ve turizm sektörlerinde faaliyet gösteren şirketlere iştirak etmektedir.
Ağırlıkla hızlı tüketim sektörüne hitap eden holdingin güçlü nakit akışları ve sektörde yenilikçi ve güçlü iştirakleri dikkat çekiyor.
Son Bilanço Bize Ne Söyler?
Şirket 2023 yıl sonu enflasyon muhasebesi uygulanan finansallarını piyasa ile paylaştı.
Şirket 2023 yılında 2022 yılına göre %17,5 oranda büyüme sağlayarak 375,5 milyar TL ile rekor net satış rakamına ulaştı. Sağlanan büyümede, iştiraklerde ağırlığın defansif yapıya sahip hızlı tüketim sektöründe oluşması etkili oldu. En çok katkı sağlayan iştirak 181,6 milyar TL ile MGROS oldu.
Satışların maliyeti satış büyümesinin aşağısında 16,7% büyüme göstermesi kâr marjlarında iyileşmeye işaret ediyor. Net kâr marjının 0,3 puan sınırlı artış sağladığı, brüt kâr marjının paralel şekilde 0,5 puan yükseldi. Esas faaliyet kâr marjı 0,1 puan çok sınırlı daralmayla korunurken, FAVÖK marjında ise 0,6 puan daralma yaşadı.
Şirket reel anlamda esas faaliyet kârı ve FAVÖK gelirini sırasıyla 16,2% ve 10,7% artırmayı başardı. Nihayetinde 2022 yılına kıyasla net kâr rakamını 32,2% artırmayı başararak güçlü büyümesini sürdürdü.
Net kârın oluşumunda iştiraklerde güçlü seyrin devam etmesiyle; Artan satış gelirleri, korunan kâr marjları, 2022 yılına göre 20,4% düşüş sağlanan net finansman giderindeki 1,7 milyar TL hafifleme, önceki yıla göre 25,6% artış sağlanan 47,5 milyar TL net parasal pozisyon kârı katkı sağladı.
10,3 milyar TL olarak gerçekleşen vergi gideri ise 2022 yılına göre 43,6 artış göstererek net kârı törpüleyen faktörler arasında yerini aldı. Net kâr büyüme oranının aşağısında kalsa da reel anlamda sağlanan esas faaliyet kârı ve FAVÖK büyümesi net kârda sağlanan büyüme temposunun sağlıklı olduğuna işaret etti.
Net borç tarafında 2022 yılında 28,2 milyar TL olan net borcun 23,2 milyar TL’ye gerilemesi pozitif anlamda karşımıza çıkıyor. Bu bağlamda artan FAVÖK’ün de etkisi ile Net Borç / FAVÖK oranının 2022 yılına göre 0,91’den 0,68’e gerilemesi olumlu anlamda haneye yazılabilir.
Diğer yandan cari oran 1,05 ile yatay seyrederken kısa vadeli borç ödemelerinde bir risk olmadığına işaret ediyor. Şirket finansal kaldıraç oranını 55,1%’den 54,2%’ye düşürdü.
Finansman maliyetlerinin oldukça yüksek seyrettiği mevcut konjonktürde net finansman giderlerinde yaşanan düşüş oldukça pozitif karşılanabilir. Finansman Gideri / Net Satış oranı 2022 yılında 2,64 iken 2023 yılsonunda 1,79’a kadar gerilemiş durumda.
Dikkat Çeken Noktalar
- En yüksek kâr rakamı AEFES’ten sağlanıyorken en güçlü büyüme ASUZU’da gerçekleşti.
- Geçmiş gerçekleşen verilere bakarak yaz aylarının yaklaşması ile özellikle AEFES ve CCOLA tarafında operasyonların güç kazanabileceği, mevsimsel anlamda güçlü bir döneme geçildiği söylenebilir.
- Şirkette ve iştiraklerinde borçluluk yapısında toparlanmalar olumlu karşılanabilir.
- Fiyat çarpanları BIST ortalamalarına göre makul seyretmeye devam ediyor.
- Pozitif serbest nakit akışının sürmesi olumlu tarafta göze çarpıyor.
- Dünyanın en büyük yatırım ve finansal araştırma kuruluşlarından biri olan Morningstar’ın AGHOL hisselerine biçtiği içsel fiyat, şirketin güncel finansal durumunda 296,05 TL olarak gözüküyor. AGHOL hissesi hedef fiyatına göre 9,5% potansiyel getiri sunuyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Simply Wall St, Finnet2000, KAP, StockRover, Morningstar