“Bir faiz artışını daha kabullendik ama bu son mu?” Sanırım pek çok yatırımcının şu anda en çok merak ettiği soru bu.
FED, geçtiğimiz sene mart ayında başlattığı faiz artışlarına haziran ayı toplantısında bir “dur” demişti. Ancak açık bir şekilde iki faiz artışı daha olabileceğinin mesajı da verilmişti.
Sahiden de FED, enflasyonla mücadele kapsamında bir faiz artışına daha karar vererek 25 baz puanlık artışla politika faizini 5,25%-5,50% seviyesine yükseltti. Yani FED, faizleri 22 yılın zirvesine çıkardı! Peki, ya sonra?
Dikkat etmek gereken nokta: Her ne kadar iki faiz artışı daha öngörülmüş olsa da FED’in haziran ayı toplantısı sonrası makroekonomik verilerde bazı değişiklikler izlendi. Elbette bu gelişmeler artık faiz artış sürecinden sıkılan yatırımcıların bu süreci bir faiz artışıyla sonlandırabileceğine dair umutlarını yeşertti. Çünkü “keçi kadar inatçı” yapışkan mı yapışkan enflasyon verileri, beklenenin üstünde soğuma gerçekleştirdi. Yani enflasyon düşüyor, hatta 2% hedefine yaklaştı. Analistlerden bazıları tam olarak 2% hedefine ulaşmak gerekmediğini de belirtiyor. Haliyle fiyatlamalar da FED’in temmuzda son faiz artışını yapacağını ummaya başladı.
Bir faiz artışı daha olup olmayacağının cevabı ise faiz kararının hemen ardından Powell’ın dudaklarından dökülecek cümlelerde gizli olacak. Faizlerin borsanın en büyük düşmanı olduğunu yakın geçmişte fazlasıyla tecrübe eden yatırımcılar için ABD borsalarının faiz artışlarında sona gelip gelmediğini anlayacağı açıklamalar ise Powell’ın TSİ 21.30’da yapacağı konuşmada!
Powell’ın Açıklamaları
- Enflasyonu 2% hedefimize çekmekte hâlâ kararlıyız.
- Enflasyon, hâlâ uzun vadeli hedefimizin çok üzerinde. Haziran ayında gelen verilerle birlikte geçen seneye kıyasla enflasyon oranı hafiflemeye başladı.
- 2% hedefimize gelmek için önümüzde uzun bir yol bulunuyor.
- Nominal ücret artışı yumuşama işaretleri göstermiş ve bu yıl şu ana kadar açık iş pozisyonları azalmıştır. İş ve işçi açığı daralmış olsa da işgücü talebi hâlâ mevcut işçi arzını önemli ölçüde aşmaktadır.
- Enflasyonu düşürme hedefimiz trend-altı bir ekonomik büyümeyi beraberinde getirecektir.
- Bugünkü adımla birlikte geçen yılın başından bu yana politika faizimizi beş çeyrek puan arttırmış olduk. Sıkılaştırma politikamızın başta konut ve yatırım olmak üzere ekonominin en hassas sektörlerindeki talep üzerindeki etkilerini görmekteyiz. Ancak devam eden parasal kısıtlamamızın tam etkilerinin görülmesi zaman alacaktır.
- Önümüzdeki toplantılarda faiz artırıp artırmayacağımız henüz belli değil. Toplantıdan toplantıya yapacağımız görüşmelerle bu kararı vereceğiz.
- Enflasyonun haziran ayında yavaşlama göstermesi oldukça güzel bir gelişmeydi ama bunun sadece tek bir ay olduğunu unutmamak gerekiyor.
- Buna ek olarak ekonomi, haneler ve şirketler için daha sıkı kredi koşullarıyla mücadele ediyor. Bu durumun ekonomik faaliyet, işe alımlar ve enflasyon üzerinde baskı oluşturması muhtemel.
- Eğer ekonomik veriler bunu gerektirirse o zaman eylül ayında da faiz artırabilir ya da sabit tutmaya karar verebiliriz.
- Kısaca eğer ekonomik veriler gerektirirse faiz artırım kararını almakta çekinmeyiz.
- Şu anki para politikasının “kısıtlayıcı” bir noktaya geldiğini (artık) düşünüyoruz.
- Enflasyon verisi bu ay biraz beklentilerden daha iyiydi ancak yine de tek bir kaynaktan sinyal alma konusunda dikkatli davranmaya devam edeceğiz.
- Güçlü bir ekonomik büyüme, beraberinde enflasyon artışı getirebilir. (Dolayısıyla ekonomik aktivite verilerini de gözlemlemek gerekiyor.)
- Eylül ayı ve sonrasındaki toplantılarda ne yapacağımız şu an için belli değil. O toplantılarda alacağımız kararların hepsi tamamen gelecek ekonomik verilere (büyüme, enflasyon vb.) bağlı.
- Ayrıca şunu da söylemem gerekir ki çekirdek enflasyon oranı hâlâ yüksek bir seviyede.
- Çekirdek enflasyonu yakından izleyeceğiz çünkü enflasyonun ne noktaya doğru ilerlediğini bu veri gösteriyor.
Çekirdek enflasyon hâlâ çok yüksek ve bu yüzden para politikasını belirli bir süre daha kısıtlayıcı bir düzeyde tutmamız gerekiyor. - Tabii, para politikasında kısıtlayıcı seviyelerde ilerledikçe karşılaştığımız ekonomik risk seviyesi de doğrusal olarak artışa geçiyor.
- Yani bu faiz oranlarını bir müddet daha yüksek seviyelerde tutmaya ihtiyacımız var.
- Ekonomik büyümenin enflasyonist baskıları hafifletmek için ılımlı bir şekilde arttığını görmek istiyoruz.
- Para politikamız yeterince uzun bir süre “kısıtlayıcı seviyede” kalmadı. (Biraz daha politikayı bu kısıtlayıcı seviyelerde tutmaya ihtiyaç var)
- Ek olarak şu an para politikası kurulunun rahatlıkla ileriye dönük bir yol ve plan gösterebileceği bir makroekonomik ortamda bulunmuyoruz.
- Enflasyon beklenenden çok daha yapışkan olduğunu kanıtladı bizce.
- Biraz daha “sabırlı” davranmak (ekonomik verileri bekleyip, öyle karar vermek) için yeterli zamanımız ve imkanımız bulunuyor.
- Şunu söyleyebilirim ki, uyguladığımız para politikası (stratejimiz) beklediğimiz gibi (enflasyonla mücadelede) işe yarıyor.
- Faiz indirimi konusunda enflasyonun gerilediği ve bizim de rahatladığımız için faizi düşürdüğümüz gibi bir algı var. Ama bir sonraki toplantıda ve hatta bir sonraki yıl ne olabileceğine yönelik belirsizlikler var. Bu yüzden beklentileri neyin motive ettiğini söylemek zor.
- Bu sene içerisinde faiz indirimine başlamayacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim. Eğer ekonomik veriler ve ortam uygun gerçekleşirse, bir çok kişininde öngördüğü gibi bu gelecek sene olabilir. Ama en nihayetinde gerçekten faiz indirimini “rahatlıkla yapabileceğimize inandığımız noktada” bu indirimlere başlayacağız. Şu an için mucizevi bir reçete sunamıyorum.
- Ama şunu söyleyebilirim, şu an için FED’in bir “resesyon” öngörüsü yok.
- Enflasyonun 2025 veya sonrasına kadar 2% hedefine ineceğini düşünmüyoruz.
- Enflasyon 2% hedefine gelmeden önce faiz artırımlarını bitirmiş oluruz.
- “Optimizm” kelimesini kullanmayı çok istemiyorum ama önümüzde bir “yumuşak iniş” olasılığı da kesinlikle gözüküyor.
- Faiz indirimlerine başladığımızda miktarsal sıkılaştırma (QT) hâlâ devam ediyor olabilir. (Faiz indirimleri başladığında, bir başka para politikası aracılığıyla sıkılaşma devam edebilir.)
Enflasyon Ne Durumda?
Haziran ayı yıllık enflasyonu, ABD İş Gücü İstatistikleri Bürosu tarafından beklentilerin altında kalarak 3% olarak açıklandı. Enflasyon aylık olarak haziran ayında 0,2% artış kaydetti.
Haziran ayında gıda ve enerji hariç tutularak hesaplanan çekirdek enflasyon, yıllık 4,8% olarak açıklandı. Bu veri haziran ayında 5,3% seviyesindeydi ve beklentiler de 5% olarak açıklanması yönündeydi. Bu nedenle çekirdek enflasyonda da soğuma emareleri olduğu izleniyor.
Kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de bu hafta faiz kararı sonrası açıklanacak ancak mayıs ayı verileri kişisel tüketim harcamalarının aylık 0,1% ve yıllık 3,8% yükseldiğini gösterdi ve veri, yıllık bazda Nisan 2021’den bu yana en düşük artışı kaydetti.
FED’in enflasyon göstergesi olarak dikkate aldığı gıda ve enerji kalemlerinin hesaplama dışı tutulduğu çekirdek kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi de aynı dönemde aylık bazda 0,3% ve yıllık bazda 4,6% artış kaydetmişti.
“FED Faiz Artırırsa Ne Olur?” sorusunun cevabını detaylı bir şekilde izlemek için bu linkten Midas Akademi YouTube içeriğimize ulaşabilirsin.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Federal Reserve