Ekonomi ve Finans Haberleri

FED Faiz Kararını Açıkladı!

FED Faiz Kararını Açıkladı!
Google News Icon Takip Et

😱 FED, nihayet faiz artış hızında yavaşlama hamlesi yaptı ve 50 baz puanlık faiz artışı açıkladı! Art arda dört kez 75 baz puanlık faiz artış kararlarının ardından gelen bu karar ile FED’in gösterge faiz oranı 4,25%-4,5% aralığına geldi.

50 Baz puanlık artışla beraber ABD’de faizler 2007’den bu yana en yüksek seviyeye çıkmış oldu.

FED’in 2023 için medyan faiz tahmini 5,1% ve 2024 için 4,1% oldu.

FED yetkililerinin ABD ekonomisine yönelik büyüme tahminleri ise şöyle;

  • 2022’nin sonunda 0,5%
  • 2023 için 0,5%
  • 2024 için 1,6%
  • 2025 için 1,8%

FED’in faiz kararının ardından 3 büyük endeks de negatife döndü.

❗Şimdi gözler Powell’ın TSİ 22.30’da yapacağı konuşmada! 

Yatırımcılar, Powell’ın konuşmasıyla birlikte 2023 yılı sıkılaşma projeksiyonlarına ilişkin ipuçlarını duymayı özellikle istiyor.

Powell açıklamalarında daha yavaş faiz artırımları konusunda güvercin gibi görünmemek için, oranların daha da yükselmesi gerektiği sinyalleri verebilir. Genel olarak faiz oranındaki “sürekli artış” algısının faiz oranını “biraz daha artırmanın uygun olacağı” şeklinde değiştirilebileceği düşünülüyor.

Eylül ayındaki son “nokta grafiğinde” FED, gösterge faiz oranının üst sınırının 4,75%’te zirve yapacağını tahmin ediyordu. 

TD Securities analistine göre, FED’in yeni nokta grafiğinin nihai oranını 5%’e kadar yukarı çekeceğini düşündüğünü belirtti.

Analist, oranı daha yükseğe taşımak için noktaların dağılımında gerçekten büyük bir hareket olması gerektiğini söyledi. 

Groen, piyasalar için kilit noktanın kaç FED yetkilisinin %5’in üzerine nokta koyduğu olduğunu söyledi. Eylül ayında, hiçbir FED yetkilisi nihai faiz oranını %5’in üzerinde öngörmedi.

Bazı ekonomistler ise, Fed’in terminal aralığının üst sınırını 5,25%’e çıkarabileceğini de düşünüyor.  Ayrıca ekonomistlere göre, fed faiz oranlarını yüksek seviyede tutmakta ısrarcı ve FED’in 2023’te faiz indirimi yapmayacağını düşünenler de bir hayli fazla.

Powell’ın Konuşması:

Powell: Ekonomi geçen yıla oranla önemli ölçüde yavaşladı.

Powell: Enflasyon 2% olan uzun dönemli hedefimizin hala üzerinde. Enflasyonu 2%’ye indirmek asıl hedefimiz. Hala yapacağımız çok şey var.

Powell: Bir süre daha kısıtlayıcı para politikasını devam ettirmeye ihtiyacımız olacak.

Powell: Enflasyonda kalıcı bir gerilemeye inanabilmemiz için daha fazla kanıta (makro veriye) ihtiyacımız var.

Powell: Güncel finansal koşulların, enflasyonu %2’ye indirmek için uygulamaya koyduğumuz kısıtlayıcı para politikasını yansıtması önemli.

Powell: Para politikasında erken gevşemeden kaçınacağız.

Powell: Bundan sonra vereceğimiz kararlar (faiz kararı, kısıtlayıcı para politikasının detayları) tamamen açıklanacak makro verilere (enflasyon) dayanacak.

Powell: Şubat ayında vereceğimiz faiz kararı tamamen gelecek makro verilere dayalı olacak.

Powell: Şu ana kadar faizleri toplamda 425 baz puan yükselttik. Kısıtlayıcı bir bölgeye geldik. Artık faiz artırımlarında ne kadar hızlı gittiğimiz o kadar önemli değil. Faizlerin ulaşacağı nihai seviyenin ne olduğunu ve sonra ne kadar süre kısıtlayıcı para politikasına devam etmemiz gerekeceğini düşünmek çok daha önemli.

Powell: FOMC’deki ortak görüş enflasyonun düştüğüne gerçekten emin olana kadar faizleri zirvede tutmaya ihtiyaç olduğu yönünde.

Powell: 2023’ün ortalarına doğru gayrimenkul sektöründe enflasyonda bir yavaşlama görmeye başlamalıyız.

Powell: Para politikasındaki duruşumuzu yeterince kısıtlayıcı bir pozisyona getirmeye odaklanıyoruz. Tarihsel deneyimlerimiz, politikanın zamanından önce gevşetilmesinin çıkarabileceği tehlikelere karşı bizi güçlü bir şekilde uyarıyor. Bu yüzden 2023 için SEP’te (FED’in Ekonomik Öngörü Raporu Özeti) faiz indirimi bulunmuyor.

Powell: Para politikasında yeterli derecede kısıtlayıcı olan seviyelere yaklaşıyoruz.

Sözlük

💸 Faizlerin Artması Neden Önemli?

Faiz oranlarını, verilen borç paranın fiyatı olarak düşünürsek, kredi (borç) çekmenin fiyatının artması hem bireysel harcamalarımız üzerinde hem de işletmelerin yeni yapacakları yatırımlar üzerinde etkiye sahiptir.

Faiz oranları arttığında, bankaların birbirinden aldıkları borç paranın fiyatı da artar. Dolayısıyla, bankalar da bu artışı hem bireysel hem de kurumsal müşterilerine yansıtarak verdikleri her türden kredinin faiz oranını artırırlar.

Kredi çekmenin maliyeti arttığında ise insanlar daha az kredi ve kredi kartı harcaması yaparak borçlanmalarını ve harcamalarını kısarlar. Daha az harcama yapılması da ekonomideki diğer bireylerin daha az para kazanması anlamına gelir. Aynı şekilde şirketlerin yapacakları yeni yatırımlar için çektikleri kredilerin maliyeti artacağından ötürü işletmeler yatırımlarını ve dolaylı olarak gelecekteki üretimlerini de kısmış olurlar. 

Bunlara ek olarak faiz, “karşılaştırmalı olarak” daha risksiz bir yatırım olduğu için artan faiz oranları görece risksiz yatırıma olan talebi artırır ve ticari yatırımların azalmasına neden olur. Üretime dayalı reel yatırım veya hisse senedi aracılığıyla şirket ortaklığına dayalı yatırımlar yerine, daha kolay getiri sağlayan faiz tercih edilmeye başlanır. Üretimin ve yatırımların azalması, ülke ekonomisi için hem daha az iş imkânı hem de daha az gelir kaynağı demektir.

🤷🏼‍♀️ Faiz Neden Artırılır?

Faiz artırmak bu kadar kötü bir şeyse, neden faizler artırılır? Aslına bakarsak, parasal genişlemenin ve hızlı bir ekonomik büyümenin hedeflendiği bir zamanda faizlerin artırılması tercih edilmese de kimi zaman faizlerin artırılması ülke ekonomisinin sağlığı için bir gerekliliktir.

⚠️ Faizlerin uzunca bir süre düşük kaldığı, ekonomideki parasal teşviklerle enflasyonun yükseldiği, yerel para biriminin değer kaybettiği ve ekonominin ısındığı bir ortamda, faizlerin artırılması enflasyonla mücadelede en önemli araçlardan biri haline gelir.

Günümüz ABD’si buna en güzel örneklerden biridir. Pandemi dönemiyle faizleri 0-25% aralığına çekip uzunca bir süre bu aralıkta bırakan FED, varlık alımlarını hızlandırarak ekonomiye para enjekte etmiş ve ABD ekonomisini canlandırmıştı.

  • Varlık alımları ne demek? Halktan borç para almak için verilen borçlanma senetlerinin halktan para karşılığında geri satın alınmasıdır. Borçlanma senetleri FED’e geri dönmüş, halka da yeni basılan dolarlar verilmişti.
  • FED bu geri alımlarını durdurarak ekonomiye daha fazla para enjekte edilmesini engellemeyi planlıyor.

FED’in bu genişlemeci politikaları sonucunda ABD’de enflasyon son 41 yılın zirvesine çıktı. Bu yüzden FED, faizleri artırmayı ve varlık alımlarını durdurmayı planlayarak enflasyonla mücadele etmeye çalışıyor. Peki, bu mekanizma nasıl işliyor?

FED Faiz Artırırsa Ne Olur?

Yukarıda da faizin öneminden bahsettiğimiz gibi, faizlerin yükselmesiyle birlikte ekonomideki yüksek harcamalar ve borçlanmalar azalma eğilimine girer. Ürün ve hizmetlere olan talebin azalması ise fiyatlarının da düşmesi veya sabit kalması yönünde baskı oluşturur.

Faiz oranlarının artması, aynı zamanda risksiz yatırımın getirisini de artırır. 

Bireyler ve kurumlar birikimlerini hisse senedi gibi daha yüksek riskli yatırım araçları yerine, daha düşük riskli faiz ve türevi yatırım araçlarına kaydırır. Böylece borsaya olan talep azalırken dolaşımdaki para miktarı banka kasalarına gireceği için enflasyon da azalma eğilimine girer. Yurt dışındaki yatırımcılar arasından yüksek faizden yararlanmak isteyenleri de ülkeye çekerek ülkedeki döviz miktarını artırır.

Enflasyonun azalması ve ülkedeki dövizin artması ise yerel para biriminin diğer para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.

📌 FED noktasında ise bu, ABD Doları’nın özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimleri karşısında değer kazanmasına yardımcı olur.

ABD Doları’nın değeri genellikle “DXY Endeksinden” takip edilir. ABD Doları’nın, endeksin içerisinde bulunan 6 para birimi karşısındaki değerini gösterir. Bu para birimleri: Avro (EUR), Japon Yeni (JPY), İngiliz Poundu (GBP), Kanada Doları (CAD), İsveç Kronu (SEK) ve İsviçre Frankı (CHF)’dır.

Yüksek faizin ülkeye getirdiği yabancı yatırımcıların uzun vadede hisse senedi veya yatırım fonu gibi yerel para cinsinden yatırım araçlarına da ilgi gösterme ihtimali vardır.

Geçmişte FED Faizleri Borsaları Nasıl Etkiledi?

ABD Merkez Bankası FED, faiz oranlarını artırdığında, Amerikan Doları’na yönelik “yatırım talebi” de artmaya meyillidir. Amerikan Doları daha fazla faiz getirisi sunacağı için uluslararası yatırımcılar ellerindeki yabancı döviz varlıklarını Amerikan Doları’na çevirmeye meyilli olabilirler.

Bunun sonucu olarak da Amerikan Doları diğer ülke para birimlerinin karşısında değer kazanırken, özellikle Türkiye’nin de aralarında bulunduğu gelişmekte olan ülkelerin para birimleri değer kaybetmeye meyilli olur.

📉 Örneğin; FED faizlerinin 1,75% seviyesinden 2,50%’ye yükseldiği 2018 senesinde “Gelişmekte Olan Ülkelerin Para Birimleri Endeksi”ne bakacak olursak;

FED Faiz Kararını Açıkladı!

Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.

📈 ABD Merkez Bankası FED’in faizleri 2,50%’den tekrar 1,75%’e düşürdüğü 2019 senesinde ise;

FED Faiz Kararını Açıkladı!

Kırmızı çizgilerle işaretlenen faiz artırımlarının ardından para birimlerinin değerlerinin düştüğünü görürüz.

📉 Faiz oranlarının hisse senedi piyasaları üzerindeki etkisini ise S&P 500 endeksinin faiz oranları artırımlarına verdiği tepkilerden incelersek;

FED Faiz Kararını Açıkladı!

2018 senesinde FED’in faiz artırımlarını gerçekleştirdiği günün ardından endeks kısa vadede değer kaybetse de ilerleyen günlerde yükselişe geçmiş. 📈

📉 Yine aynı şekilde, faizlerin indirildiği 2019 senesinde ise;

FED Faiz Kararını Açıkladı!

Faiz indirimlerinin ardından endeks 2 kere düşüş, 1 kere de yükseliş yaşamış. Takip eden günlerde ise yine yükselişe geçmiş. 📈

  • Öte yandan, faiz artışının etkileri sektörlere göre değişkenlik de gösterebilir. Yüksek faiz oranlarından fayda sağlayabilecek şirket ve sektörlere göre, FED’in kararı yatırımcılar açısından hisse senedi özelinde önem kazanır.

🔍 Peki, ya Sektörler?

🏦 Finans sektörü, ana gelir modeli olarak faize dayandığı için faizlerin artması banka ve finans kuruluşlarının verdikleri kredilerden daha fazla gelir kazanmaları anlamına gelir.

⚡️ Enerji sektörü, yüksek enflasyon maliyetini kullanıcıların faturalarına yansıtabildiği ölçüde gelirlerini artırabilir. Yükselen bir enflasyon beklentisi de faiz oranlarını yükseltebilir.

  • Düşük faiz oranları, borç paranın maliyetini düşüreceği için borçlanmalar ve harcamalar artabilir. Bu da yüksek enflasyon oluşturur.
FED Faiz Kararını Açıkladı!

📉 Neden faizlerin artması Tesla, Nvidia, Google veya AMD gibi hisseleri etkiliyor?

Nvidia (NVDA), Apple (AAPL), Microsoft (MSFT) veya Tesla (TSLA) gibi kasasına para giren büyüme şirketleri ve Rivian (RIVN), Airbnb (ABNB) veya Snapchat (SNAP) gibi zarar eden şirketlerin hisse senetleri fiyatlanırken, “şu anda kazandıkları” para değil, “gelecekte kazanmaları beklenen” para göz önüne alınır.

  • İşte tam olarak bu yüzden bazı şirketler zarar etmelerine rağmen yüksek fiyatlanırken, bazıları da mevcut kazançlarının 60-70 katı üzerinden fiyatlanırlar.

📌 Gelecekteki paranın değeri ise faiz oranlarından direkt olarak etkilenir.

Faiz ve büyüme hisseleri arasındaki ilişkiyi, “time value of money” yani “paranın zaman değeri” dediğimiz kavram ile açıklayabiliriz. Şöyle düşünelim: Biri gelse ve sana “1 milyon doları şu anda mı istersin yoksa 1 sene sonra mı?” diye sorsa, nasıl cevap verirdin? Tabii ki o parayı şu anda almak istediğini söylerdin. Hepimiz aynı cevabı verirdik.

Bu kararımız mantıksal sebeplerle alınmış olsun ya da olmasın, finansal olarak kesinlikle doğru bir karar olurdu. Çünkü şu anda aldığımız 1 milyon doları finansal bir enstrümanda değerlendirdiğimizde belirli bir yıllık getiri ile elimizdeki parayı artırabiliriz. 

  • Örnek olarak, yıllık 5% getiriden 50 bin dolar elde edebiliriz. Bu ise, “şu anki” 1 milyon doların değerinin, “1 yıl sonraki” 1 milyon doların değerinden 50 bin dolar daha fazla olduğunu gösterir.
FED Faiz Kararını Açıkladı!
Stock market charts are seen during the opening bell at the New York Stock Exchange (NYSE) on February 28, 2020 at Wall Street in New York City. – Losses on Wall Street deepened following a bruising open, as global markets were poised to conclude their worst week since 2008 with another rout. (Photo by Johannes EISELE / AFP) (Photo by JOHANNES EISELE/AFP via Getty Images)

Kilit nokta da işte tam buradadır. Getiri oranı ne kadar yükselirse, “gelecekteki paranın” değeri de “şu an”a oranla o kadar düşer. Bu getiri 10% olsaydı, gelecekteki 1 milyon dolar şu anki 1 milyon dolara kıyasla 100 bin dolar, 20% olsaydı da 200 bin dolar daha az değerli olurdu.

İşte faiz oranlarının artması yani faizin kazandırdığı yüzdelik miktarın artması, Tesla veya Nvidia gibi büyüme hisselerinin gelecekte kazanmaları beklenen paranın değerini düşürür. Bu ise hisselerin fiyatlamalarını etkileyerek değer kaybetmelerine yol açar.

🤿 Derine Dal: Büyüme hisselerine uygulanan bu değerleme yöntemine “Future Cash Flow” yani “Gelecekteki Nakit Akışı” adı verilir. Bu değerden, belirlediğimiz yıllık getiri oranını (yukarıdaki örnekte 5%’ti) düştüğümüz zaman, “Discounted Future Cash Flow” değerini, yani gelecekteki paranın değerinden, yıllık getirinin düşülmüş halini buluruz.

  • Bu değer, yatırım yaptığımız şirketin gelecekte kazanacağı paranın değerini “en net” şekilde bize gösterir. Bu hesaplama yönteminde kullanılan yıllık getiri oranı ise genellikle ABD 10 yıllık tahvil faiz oranıdır.
FED Faiz Kararını Açıkladı!

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı