Elektrikli araç (EV) satışları hız keserken dünya çapındaki otomobil üreticileri kârlılık endişeleri nedeniyle elektrikli araç yatırımlarını yavaşlatıyor. Ancak analistler, düşen batarya fiyatlarının elektrikli araç satışlarının desteklemesini bekliyor.
Goldman Sachs analistleri, 2024’te küresel batarya talebindeki büyüme tahminini, 35%’ten 29%’a indirdi. 2023’te ise yıllık batarya talebinin 31% arttığı tahmin ediliyor.
Tahminlerdeki aşağı yönlü revizyon, ABD’deki otomobil üreticisi şirketler elektrikli araçların kârlılığıyla ilgili endişelerini artması ve bazı Avrupa pazarlarında elektrikli araç teşviklerinin sonlanmasından dolayı gerçekleştiği belirtilebilir.
Diğer yandan batarya hammaddelerinde yaşanan yükselişler de elektrikli araç üreticilerinin kâr marjlarının baskılanmasına neden olmuştu. Küresel ekonominin toparlanmasıyla, metal arzının iyileşmesi ve nikel/lityum gibi bataryalarda kullanılan metallerin normal fiyat seviyelerinde dengelenmesi elektrikli araç üreticileri için olumlu bir gelişme olarak değerlendirilebilir. Çünkü elektrikli araç maliyetlerinin yaklaşık üçte birini bu metaller oluşturuyor.
Analistler, düşük metal fiyatlarının birkaç ay içinde, elektrikli araçlara yansımaya başlayacağını düşünüyor. Goldman Sachs’e göre, 2023 ile 2025 yılları arasında batarya fiyatlarında yaklaşık 40%’lık bir düşüş gerçekleşebilir ve teşvik uygulanmayan bazı pazarlarda elektrikli araçlar, yakıtla çalışan araçlarla maliyet eşitliğine ulaşabilir. Uzun vadede ise analistler elektrikli araçların otomobil satışlarında önemli bir paya sahip olacağını, bu payın 2030’a kadar ABD’de 50% ve Avrupa’da 68%’e ulaşacağını öngörüyor.
Metal piyasasında yaşanan ayı piyasası, batarya fiyatlarının düşmesinin nedenlerinden biri. Diğer bir neden ise batarya üretiminde inovasyonun hala devam etmesi. Çünkü batarya üreticileri, daha iyi ve daha basit ambalajlama sağlayan yapısal inovasyonlar sayesinde imalatı basitleştirmenin yollarını buluyor. Ayrıca üreticiler şarj süresini azaltabilecek ve enerji yoğunluğunu artırabilecek malzemeler kullanıyor. Birkaç yıl içinde olası büyük inovasyonlar, sektörde yön belirleyici olabilir.
Makroekonomik olarak incelendiğinde ise ABD Enflasyon Azaltma Yasası’nın teşvikleri, iç piyasada elektrikli araç sektörünü güçlendirebilir. Diğer yandan Avrupa’da uygulanan otomobiller için karbon emisyon hedefleri ve içten yanmalı motorlu araçların 2035’e kadar satışını yasaklama planları gibi politikalar da elektrikli araç talebini destekleyebilir. İngiltere’nin sıfır emisyonlu araç zorunluluğu, 2024’ten itibaren devam ederken İspanya’da elektrikli araç teşviklerinin uzatılması ve Fransa’da bu teşviklerin tanıtılması da küresel elektrikli araç talebini destekleyecek diğer etkenler olarak karşımıza çıkıyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Goldman Sachs
