Borsa Haberleri

Borsaların 4. Çeyrek Rallisi Kapıda mı?

Borsaların 4. Çeyrek Rallisi Kapıda mı?
Google News Icon Takip Et

Tarihsel perspektiften baktığımızda borsalar için 4. çeyrekler yükseliş zamanıdır. Bu kapsamda hem S&P 500 hem de Borsa İstanbul özelinde geçmişe yönelik bir değerlendirme yaparak içine girdiğimiz çeyrek hakkındaki öngörüleri sizler için derledik.

Raporun PDF’ine buradan ulaşabilirsin.

Gelin, birlikte bakalım.

ABD Borsaları Dördüncü Çeyrekte Nasıl Performans Gösterecek?

Hükümet kapanması, FED’in faiz artışları, resesyon çağrıları ve son dönemlerde gündeme oturan yeni endişe kaynağı İsrail-Hamas savaşı gibi jeopolitik belirsizlikler, yatırımcılarda bu yıl panik dalgasına yol açan sebeplerden birkaçı. 

Yine de piyasaların yapay zekâ ilgisine paralel, piyasa değeri yüksek (mega-cap) S&P 500 üyesi şirketlerin güçlü rallisiyle endeks, ocak ayından bu yana 13%’ün üzerinde artıda işlem görüyor. Tarihsel olarak hisseler için talihsiz bir ay olarak değerlendirilen eylül ayını geride bıraktık. Talihsiz diyoruz çünkü S&P 500 Eylül 2020’de 3,9%, 2021’de 4,8%, 2022’de 9,3% ve 2023’te 4,7% kayıp yaşadı. 

Meşhur 4. Çeyrek Yükselişi

Tıpkı eylül ayının piyasalarda bir öcü görevi görmesi gibi, ekim ve kasım ayları da tarihsel olarak yatırımcıların yüzünü güldüren dönemler olma potansiyeline sahip.  Tabii bugünle yıl sonu arasında neler olacağını tam olarak kestirmek çok güç ancak piyasanın son üç yılda bu dönemlerde 7%’nin üzerinde toparlandığını söylemek iyi bir hatırlatma olabilir.

Biraz daha büyük resme bakmak gerekirse, 1950’den bu yana eylül ayı, endeksin en kötü geçen dönemi. O dönemden bu yana S&P 500 yılın son üç ayında ortalama 4,2% getiri sunmuş. Hatta LPL Financial verilerine göre hisseler, 79,5%’lik büyük bir oranla yılın son çeyrek dönemlerinde yükselmiş. 

Peki, tarihsel olarak sevilen bir dönem olan dördüncü çeyrek hisse yatırımı yapmak için doğru bir zaman mı? 

Borsaların 4. Çeyrek Rallisi Kapıda mı?

Analistler Ne Bekliyor?

Okuyacağınız her yatırım içeriğinin de söyleyeceği gibi; geçmiş performans, gelecekteki sonuçların garantisi değildir. Piyasanın genellikle yıl sonunda iyi performans göstermesi, bu yıl da göstereceği anlamına gelmez.

Charles Schwab’da genel müdür ve baş yatırım stratejisti Liz Ann Sonders, “Birisine sadece piyasanın mevsimsel eğilimlerine göre işlem yapmasını önermek aptalca bir iştir.” diyor. 

Ancak piyasanın dördüncü çeyrekte yükselme eğiliminde olması, piyasanın dört çeyrekte de daha sık yükselme eğiliminde olduğu gerçeğinin bir parçasıdır. Sarsıcı bir eylül ayının ardından bazı manşetlerin hisseler için korkutucu görünmeye devam etmesi, paniğe kapılmak gerektiği anlamına gelmez – özellikle de uzun vadeli yatırımlarda. 

Baird yatırım stratejisi analistiÇok daha elverişli bir mevsimsel döneme giriyoruz. Yatırımcıların birkaç zor aydan sonra piyasadan çıkmasını ve bir ralliyi kaçırmasını istemem.” yorumunu yapıyor. 

Morgan Stanley’den Michael Wilson ise 2023’ün dördüncü çeyreğinde S&P 500’de bir rallinin olası olduğunu düşünüyor. 

Wilson ve diğer stratejistler, yüksek faiz oranları ve yavaşlayan ekonomik büyümeye yönelik süregelen endişelere rağmen, yatırımcıların çoğunun potansiyel bir ralliye inandığını söylüyor. 

Morgan Stanley, S&P 500 için 3.900 yıl sonu hedef fiyatını koruyor ve pozisyon almanın en iyi yolunun istikrarlı bilançoları olan defansif büyüme hisseleri ve enerji gibi döngüsel hisselerden oluşan bir portföy olduğuna inanıyor.

Wall Street’in ayı piyasası (düşüş beklentisi) tahminleriyle bilinen isimlerden biri olan Wilson, piyasadaki olumlu havanın mevcut hisse fiyatlarının kısa vadede tutunmasına bağlı olduğunu söylüyor. 

Dördüncü Çeyreğe Yönelik Bilanço Beklentileri

Bilançolar şirketlerin sağlıklı olup olmadığının birer kanıtıdır. Elbette sağlıklı şirketler de güçlü piyasaların bir başka kanıtıdır. Dördüncü çeyreğe ilişkin iyimser beklentilerin altında tarihsel bir perspektifin yanı sıra bir yandan da çeyreğe yönelik olumlu bilanço tahminleri yatıyor. Analistlerin yılın son çeyreği için konsensüs bilanço beklentisi 8,2% artış yönünde. 

Yılın son üç ayında bilançolar gerçekten de 8,2%’lik bir büyüme gösterirse, bu endekste 2022’nin ilk çeyreğinde görülen 9,4%’lük büyümenin ardından en büyük yükseliş olacak. Peki, bu iyimserliğin arkasında ne var?

Sektör düzeyinde baktığımız zaman 11 sektör arasından 9 sektörün yıllık bilançolarında artış görülmesi bekleniyor. Hatta iletişim, kamu hizmetleri, temel tüketici malları, teknoloji ve finans sektörlerinin sırasıyla 36,3%, 26,2%, 21,3%, 12,4% ve 11,2% ile bilançolarında iki kat büyüme görüleceği tahmin ediliyor. 

Şirket bazında ise Amazon (AMZN), Meta Platforms (META), Alphabet (GOOGL) ve Nvidia’nın (NVDA) dördüncü çeyrekte S&P 500’deki bilanço büyümesine en büyük katkıyı yapması bekleniyor. 

Bahsi geçen şirketlerden sırasıyla Alphabet, Meta Platforms ve Amazon üçüncü çeyrek için bilançolarını bu hafta içinde açıklayacak. Elbette üçüncü çeyrek bilanço görünümleri ve bu bilançoda yapacakları dördüncü çeyrek tahminleri de oldukça önemli olacak.

Analistlerin 31 Aralık’tan bu yana söz konusu dört teknoloji devinin dördüncü çeyrek bilanço beklentilerini yükseltmesinin yanı sıra bu şirketlerin söz konusu dönemde hisse başına kârlarında 100%’ün üzerinde artış açıklamasını bekleniyor. 

Analistlerin “AL” Notu Verdiği Sektör ve Şirketler

Bilanço beklentilerinin yanı sıra analistlerin yatırımcılar için verdiği tavsiyeler arasında bazı isimler öne çıkıyor. Genele baktığımızda S&P 500 için toplamda 11.062 hisse için not tavsiyesi var.  Bu 11.062 not değerlendirmesinin 54,4%’ü “AL”, 40%ı “TUT” ve 5,6’sı “SAT” yönünde. Mevsimsel olarak temmuz ayında 54,8%’den 54%’e gerileyen “AL” değerlendirmeleri, ağustos ayının sonundan eylül ortasına 54%’ten 54,4%’e yükseldi. 

  • Sektörel olarak ise toplam 64% “AL” notuyla analistlerin en iyimser beklentilere sahip olduğu sektör enerji. Enerji sektörünü 58% “AL” notu oranıyla iletişim hizmetleri, kişisel bakım ve bilgi teknolojileri sektörü takip ediyor. Öte yandan analistlerin 45% oranında “AL” dediği tüketici ürünleri sektörü tüm sektörler arasında görece daha düşük bir “AL” oranına sahip.
  • Öte yandan tüketici ürünleri 47% ile en çok “TUT” oranına sahip sektör olarak da öne çıkıyor. Fakat 8% “SAT” oranı dikkate alındığında sanayi sektörü ile birlikte analistlerin en kötümser olduğu iki sektörden biri olarak gözüküyor.

Borsa İstanbul da Bu Yükselişe Katılabilir mi?

Pandemi öncesi dönemlerde ABD piyasalarıyla birlikte hareket eden BIST100 endeksi; pandemi sonrası yükselen enflasyon, yabancı takas oranının azalması ve faiz indirimlerinin de etkisiyle son yıllarda bağımsız hareketine başladı. Özellikle 2022 yılında endeks küresel borsalardan pozitif ayrışarak hacimli bir yükselişle yatırımcılarını mutlu etti.

Tarihsel perspektifte baktığımızda ise özellikle BIST100 endeksinin son çeyrek performansı dikkat çekiyor. Endeksin dördüncü çeyrek getirileri 2020’de 29%, 2021’de 32% ve 2022’de 73% olurken yıllık performansın büyük bir kısmını son çeyrek getirileri oluşturuyor.

Devam eden enflasyonist ortamın şirket kârlılığını desteklemesi, para politikalarında normalleşme sinyalleri, kredi risk primlerinin (CDS) gerilemesi ve yabancı yatırımcının ilgisinin tekrar Borsa İstanbul’a kaymasıyla BIST100 endeksinin bu yıl da dördüncü çeyrekte ralli yapması bekleniyor.

Bilanço beklentilerinde şirketlerin yıl sonunda portföylerindeki varlıkların yeniden değerlemesini yapması ve finansallarında yeniden değerleme kârı yazması yatırımcıları umutlandırıyor. Gayrimenkul, girişim sermayesi ve yatırım şirketleri yeniden değerleme ile ön plana çıkarken iletişim, taahhüt gibi yıllık anlaşmalarla faaliyet gösteren sektörlerde ise enflasyonun sözleşmelere yansıtılması ile yıl sonu karlılığı desteklenebilir.

Rasyonel politikalara dönüş kapsamında artan politika faizi yatırımcı güveninin yeniden tesisini desteklerken BIST100’de ağırlığı yüksek olan bankacılık hisselerinde de yükselişi beraberinde getiriyor.

Öte yandan OVP ve TCMB Piyasa Katılımcıları Anketi’nde yer alan yıl sonu dolar/TL kuru beklentileri Borsa İstanbul’un görünümünde büyük rol oynuyor. BIST100 endeksinin dolar bazlı ucuzlayabileceği ve yabancı yatırımcı ilgisinin endeksi destekleyebileceği algısı dördüncü çeyrek performansınını olumlu etkiliyor. 

Borsaların 4. Çeyrek Rallisi Kapıda mı?

Yabancı Kurumlar Borsa İstanbul’dan Umutlu

🎯 HSBC, seçimler sonrası yeni ekonomi ekibinin atanması ve geleneksel makropolitikanın sürdürülmesi sonucunda Türk hisse senetlerinde “endeksin üzerinde getiri” beklediğini raporladı. Analistler, Türk hisse senetlerinin geçmiş çarpanlarına göre ucuz olduğunu ve mali politikanın iyileşmesiyle uzun vadede ümit verdiğini belirtti. 

Enflasyondaki yükseliş öncülüğünde Anadolu Efes (AEFES), Bim (BIMAS), Coca-Cola İçecek (CCOLA), Do & Co (DOCO), Mavi (MAVI), Migros (MGROS), Şok Marketler (SOKM) ve Ülker Bisküvi’nin (ULKER) hedef fiyatı yükseltildi.

🎯 Goldman Sachs, “Türkiye Oyuna Geri Dönüyor” başlıklı raporunda Türk hisse senetlerinin düşük çarpanlardan işlem gördüğünü, makro perspektifte yeniden değerlemelerin hisse senetleri için uzun vadede pozitif sinyal verdiğini ve rasyonel politika faizleriyle TL’nin istikrara kavuşabileceğini bildirdi. Tüm bu etkenler ışığında Goldman Sachs, Türk banka hisselerini öne çıkardı.

🎯 Citi analistleri, mali politikalarda iyileşme ve kredi risk priminin (CDS) gerilemesinin etkisiyle Türki hisse senetlerinin kazançlar kapsamında güvenli liman olduğunu raporladı. 

Citi, özellikle bu durumdan gıda perakende sektörünün olumlu etkileneceğini ifade ederek Bim (BIMAS), Migros (MGROS) ve Şok Marketler’in (SOKM) hedef fiyatını yükseltti. 

🎯 Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye’nin kredi notu görünümünü negatif’ten durağan’a revize etti ve para politikasında normalleşmeye dönüşün, bankaların kârlılığını destekleyeceğini ifade etti. 

🎯 Fitch’in ardından diğer bir kredi derecelendirme kuruluşu olan S&P de Türkiye kredi notu görünümünü negatif’ten durağan’a yükseltti. S&P, siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla dengeli mali politikalara dönüleceğinin kararda belirleyici olduğunu raporladı.

Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı

Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC, Reuters, Factset1 & 2, HSBC, Goldman Sachs, Citi, Bloomberg HT1 & 2