Teknolojik aletlerin beynini tasarlayan şirket Arm Holdings halka arz oluyor!
İçindekiler
- Arm Holdings Ne İş Yapar?
- Arm Holdings’in Tarihçesi
- Arm’ın Halka Arz Detayları
- Arm Holdings Ortaklık Yapısı
- Şirketin Finansal Görünümü
- Şirkete Ait Riskler ve Fırsatlar
- Nvidia Arm’ı Neden Satın Alamadı?
- Arm Neden Yalnızca NASDAQ’ta Listelenecek?
- Sektörel Görünüm
Arm Holdings Ne İş Yapar?
1990 yılında Acorn Computers ve Apple arasında bir ortak girişim olarak kurulan ve Softbank’ın 2016 yılında 32 milyar dolarlık anlaşmayla satın aldığı Arm, “yarı iletken çip tasarımı” konusunda uzmanlaşmış bir şirket.
Çip üretim firmalarıyla doğrudan çalışan, bu firmalara lisans satan ve hatta sektörde tekelleşen Arm, bu yıl kendi gelişmiş prototip çipini de üretmeye başladı.
Arm, dünyanın önde gelen yarı iletken şirketlerinin ve orijinal ekipman üreticilerinin ürünlerini geliştirmek için güvendiği yüksek performanslı, düşük maliyetli ve enerji açısından verimli çipleri ve ilgili teknolojileri tasarlar, geliştirir ve lisanslar. Yani Arm; akıllı telefonlar, tabletler, bilgisayarlar, giyilebilir cihazlar, oyun konsolları, otomobiller ve sunucular gibi birçok alanda kullanılan çipleri tasarlayan bir şirket. Şirketin enerji tasarruflu çipleri, geçtiğimiz yıl için dünyadaki akıllı telefonların 99%’undan fazlasında gelişmiş bilgi işlem olanağı sağladı.
Rakiplerine kıyasla çok daha basit bir talimat setini çok daha düşük maliyetle sunan şirketin dünya nüfusunun 70%’i tarafından kullanıldığı düşünülüyor. Dolayısıyla işte tam da bu sebepten, teknolojik aletlerin beynini tasarlayan şirket olma ünü Arm’ın halka arzını çok daha cazip hale getiriyor.
Üstelik bu halka arzın ABD tarihindeki en çok talep toplanan halka arzlardan olacağına yönelik beklentiler ve en son Rivian halka arzındaki piyasa iştahı göz önüne alındığında Arm halka arzı için heyecanlanmak çok yerinde olacaktır.
Hızlıca hatırlayacak olursak 78 dolardan halka arzını gerçekleştiren Rivian, Nasdaq Borsasındaki açılışını 106,75 doların üzerinde gerçekleştirmiş, şirketin 5 günlük performansı ise 61,13% artışla 172 dolar olmuştu. Hatta Rivian 5 gün içerisinde 78 dolardan halka arz olup en yüksek 179,47 dolar seviyelerine ulaşmıştı.
Dolayısıyla şimdi asıl soru şu: Halka arzına günler kala Apple (AAPL) ile “2040’ın ötesine uzanan” yeni bir çip anlaşması imzalayan ve Apple, NVIDIA, Intel, Samsung, Google ve TSMC gibi teknoloji şirketlerinin, halka arzına 735 milyon dolarlık yatırım sözü verdiği yarı iletken sektörünün kalbinde yer alan Arm’ın ABD borsalarında kıvılcımlar yaratacak halka arzına hazır mıyız?
Arm Holdings’in Tarihçesi
ARM, başlangıçta İngiltere merkezli Acorn Computers ve Apple arasında bir ortak girişim olarak 1990 yılında kuruldu. Küçük, düşük güçlü ve yaygın olarak bulunabilen tasarımları, Arm’ı mobil çiplerin temelini oluşturma konusunda mantıklı bir seçim haline getirdi.
Telefonlar yaygınlaştıkça ve daha gelişmiş çip devrelerine olan ihtiyaç arttıkça özellikle de akıllı telefonların arttığı bir dönemde Arm gelirini büyütmeyi başardı. Daha sonra tasarımları, mikrokontrolörler ve gömülü çipler gibi daha düşük değerli olanlar da dahil olmak üzere, giderek daha fazla cihaz ve çipte kullanılmaya başlandı.
Başlangıçta bilgi-işlem gücü yalnızca sınırlı sayıda merkezi konumda bulunduğundan daha azdı. Bu, büyük kurum veya şirket başına yalnızca bir bilgisayarın olduğu bir dönemdi. Çip teknolojisi geliştikçe masaüstü bilgisayarların ve daha sonra cep bilgisayarlarının yani akıllı telefonların yükselişiyle birlikte bilgi-işlem gücü ihtiyacı yaygınlaştı.
Bugüne geldiğimizde ise yapay zekânın ortaya çıkışıyla birlikte artık bilişimin dördüncü çağına geçiyoruz. Yapay zâka, yalnızca modelleri eğitmek için merkezi konumlarda büyük miktarda bilgi-işlem gücü talep etmekle kalmayacak aynı zamanda önceden eğitilmiş bu modelleri çalıştırmak için büyük miktarda bilgi-işlem gücü talep edecek. ARM ise CPU ismi verilen, işlem gücü yoğun çiplerin tasarımında uzmanlaşmış durumda. Bu da şirket için büyük bir potansiyel vadediyor.
Aşağıdaki çizim, bilgi-işlem gücünün dünya çapında sürekli olarak yaygınlaşmasıyla birlikte, yarı iletkenlere olan talebin nasıl artmaya devam ettiğini çok iyi vurguluyor.
ARM, özellikle mobil uygulama işlemcisi sektörüne hakim olmak üzere, çeşitli pazar segmentlerinde istikrarlı bir şekilde varlığını sürdürüyor. Şirket, tüketici elektroniği ve endüstriyel IoT alanlarında yavaş yavaş varlığını hissettirirken, sürekli değişen teknolojik ortam ve yarı iletken endüstrisinin döngüsel doğası nedeniyle doğal risklerle karşı karşıya. Sürdürülebilirliği büyük ölçüde bu değişikliklere uyum sağlama ve teknolojik üstünlüğünü koruma becerisine bağlı.
Arm’ın Halka Arz Detayları
Arm Holdings, halka arzda 95,5 milyon hisseyi hisse başına 47-51 dolar fiyattan satmayı planlıyor.
Şirketin halka arz büyüklüğünün 4,87 milyar dolar olması bekleniyor ve böylece yılın en büyük halka arzını gerçekleştirmesi planlanıyor. Arm daha önce 8 ile 10 milyar dolar arasında bir tutar toplamayı hedefliyordu ancak SoftBank’ın, Vision Fund’ın Arm’daki 25% hissesini satın almasının ardından bu hedef düşürüldü.
Öte yandan SoftBank Grubun bir parçası olan risk sermayesi fonu Vision Fund ile yapılan işlemin 64 milyar dolar değerinde olduğu belirtildi. Dolayısıyla tartışmalara sebep olan konulardan biri de şirketin değerlemesine yönelik. Softbank, Arm’ın değerlemesinin 60 ile 70 milyar dolar arasında olmasını bekliyordu ancak güncelde bu rakamın 50 ile 55 milyar dolar arasında olacağı düşünülüyor.
Arm’ın halka arz başvurusunda Barclays Plc, Goldman Sachs Group Inc., JPMorgan Chase & Co. ve Mizuho Financial Group Inc. halka arza liderlik ediyor. Halka arz için oluşturulan konsorsiyumda 24 banka ve aracı kurum daha bulunuyor.
Yarı iletken sektörünün dev isimleri AMD, Apple, Google, Intel, Nvidia, TSMC ve Samsung, şirketin halka arzı için şimdiye kadar 735 milyon dolar taahhüt etti.
Arm Holdings Ortaklık Yapısı
Arm’ı 2016 yılında 32 milyar dolara satın alan SoftBank, 2017 yılında şirketteki 25% hissesini 8 milyar dolara Vision Fund 1’e (VF1) satmıştı.
Halka arzdan hemen önce ise 64 milyar dolar değerinde bir anlaşma ile Arm’ın 25% hissesini Vision Fund 1’den geri satın aldı. Böylece Softbank, halka arzdan sonra şirketin 91%’ine sahip olacak.
Bazıları bunu kafa karıştırıcı bulabilir çünkü SoftBank, Arm’ı halka arz yoluyla dış yatırımcılara satmaya hazırlanıyorsa, neden daha önce sattığı hisseleri geri satın almak istemiş olabilir?
Bunun bir sebebi Vision Fund 1’in son yıllarda üst üste devam eden başarısızlıklarının ardından yatırımcılarına nakit sağlamak amacıyla Arm hisselerini halka arzın ardından satmayı planlamasıydı. Hatırlatmak gerekirse, geçen yıl Vision Fund, 30 milyar dolarlık rekor bir kayıp yaşadı. SoftBank ise Arm halka arzı sonrası uzun vadeli bir stratejik yatırımcı olarak kalmayı planlıyor. Bu hamlesi de şirketin halka arzı öncesi güven tazelemek için önemli bir adımdı.
Hisseleri satın alma hamlesinin bir sebebi de şirketin değerlemesine yönelik bir ön tutar belirlemek olabilir zira Softbank, Arm’ın 60-70 milyar dolar arasında bir değerleme ile halka arz olmasını hedefliyordu. Bu hedefin bir çıktısı olarak Vision Fund 1’den hisseleri 64 milyar dolar değerleme ile geri almıştı ancak şirketin güncel değerleme hedefi 50-55 milyar dolar arasında. Yani değerleme ile ilgili Softbank’ın evdeki hesabı çarşıya uymamış olabilir.
Şirketin Finansal Görünümü
ARM, Mart 2023’te sona eren mali yılda 2,6 milyar dolar gelir elde etti ve etkileyici bir şekilde 96% brüt kâr marjını korudu. 2023 yılında gelirlerin 42%’si olan 1,1 milyar doları Ar-Ge harcamalarına ayrıldı, bu rakam 2022 yılında gelirlerin 37%’sine denk gelmekteydi ve 995 milyon dolar idi.
ARM, 2023 yılında 20% net kâr ile güçlü bir finansal performans sergiledi. Ancak bu güçlü sonuçlara rağmen gelir yıllık bazda küçüldü ve 2,7 milyar dolardan 2,6 milyar dolara düştü. Çünkü gelirlerinin önemli bir kısmı akıllı telefonlardan geliyor ve akıllı telefon pazarı son yıllarda bir miktar düşüş kaydetti. Neyse ki gelirdeki bu hafif yavaşlamanın yanı sıra satış maliyetleri ve SG&A (Satış, Genel ve İdari) giderleri de azaldı, bu da 2023 yılında 2022 yılına göre daha yüksek bir işletme marjı sağladı.
Şirketin sürekli faaliyetlerden kaynaklı net kârına baktığımızda 2021 yılında 544 milyon, 2022 yılında 676 milyon ve 2023 yılında ise 524 milyon olduğunu belirtebiliriz. Güçlü finansalları olan bir şirkette düzenli bir büyüme bekleriz dolayısıyla hem gelirdeki hem de sürekli faaliyetlerden kaynaklı net kârdaki düşüş eleştiriye açık.
Son üç yıl itibarıyla şirketin serbest nakit akışında da bir düşüş olduğu belirtilebilir. 2021 yılında 1.030 milyon, 2022 yılında 346 milyon ve 2023 yılında 606 milyon ile dalgalı bir görünüm seyretmekte.
Genel olarak şirketin bilançosunun güçlü gözüktüğünü belirtebiliriz. Şirketin Borç/FAVÖK oranı 0 iken cari oranı 3,42 ve Borç/Hisse oranı ise 0,58 ile borç yönetiminde güçlü olduğu belirtilebilir.
Şirketin özkaynak kârlılığı 18% seviyesinde. Bu, hissedarların şirkete yaptıkları yatırımların ne kadar etkili kullanıldığının işaretidir ve genel anlamda 15% üzerindeyse pozitif kabul edilir. Sürekli yükselen bir ROE değeri, şirketin her geçen dönemde daha az özsermaye ile daha çok kâr üretebildiğini gösterir.
Arm’ın Değerlemesi
Şirketin gelirinin büyük bir kısmı lisans ödemelerinden oluştuğu için Arm’ın brüt kâr marjı inanılmaz derecede yüksek ve net kâr marjı da 20% civarında, oldukça cazip görünmekte.
Ancak gerçekçi olmak gerekirse Softbank’ın ilk talebi olan 60-70 milyar dolarlık değerleme AMD, Nvidia gibi sektörün dev isimlerinin değerlemeleriyle karşılaştırıldığında bile oldukça yüksek bir değerleme. En son bildirilen değerleme hedefi ise 50 ila 55 milyar dolar aralığında.
Arm Holdings halka arzında 95,5 milyon hisseyi hisse başına 47-51 dolar fiyattan satmayı planlıyor. Şayet hissenin fiyatı 47 dolar olursa Fiyat/Kazanç oranı 47/0,51 formülünden 92x olarak hesaplanır. Bu da özellikle gelirinin de sürekli büyümediği göz önüne alındığında fiyatın oldukça pahalı olduğunu gösteriyor. Yine de bazı şirketlerde yalnızca F/K oranına bakmak yanıltıcı olabilir bunun en iyi örneği 112 F/K ile Amazon. Böyle şirketlerde Fiyat/Satışlar rasyosuna da bakmak gerekiyor ve bu rasyoya baktığımızda dahi 18x çarpan ile Arm Holdings pahalı gözüküyor. Sektörde yer alan AMD, Qualcomm gibi dev isimlerin dahi sırasıyla 7x, 3x hatta Amazon’un dahi 2,6x seviyesinde. Dolayısıyla stratejik anlamda çok önemli bir konuma sahip olsa da şirketin büyüme rasyolarındaki düşüş göz önüne alındığında halka arz olması beklenen mevcut fiyat oldukça yükse gözüküyor.
Performans Karşılaştırması (30 Haziran 2023-30 Haziran 2022)
30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyreklerde toplam gelir sırasıyla 675 milyon dolar ve 692 milyon dolardı. Lisans ve diğer gelirler, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 275 milyon dolar ve 258 milyon dolardı. Lisans ve diğer gelirlerdeki artış, temel olarak yeni lisans anlaşmalarından ve Arm müşterileri tarafından teknoloji IP’lerinin en son sürümlerine erişim sağlamak amacıyla mevcut lisans düzenlemelerinin yenilenmesinden kaynaklandı.
Telif hakkı geliri, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla yaklaşık 400 milyon dolar ve yaklaşık 434 milyon dolardı. Royalty gelirindeki düşüş, temel olarak makroekonomik yavaşlamadan ve stok seviyelerini normalleştirmek için yapılan sevkiyatların azalmasından kaynaklandı.
Dış müşterilerden elde edilen gelir, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte 11 milyon dolar arttı. Bu artış, esas olarak lisans ve diğer gelirlerdeki 33 milyon dolarlık artışın etkisiyle gerçekleşti ve bu artış, royalty gelirindeki 22 milyon dolarlık düşüşle kısmen dengelendi.
İlişkili taraflardan elde edilen gelirler, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte 28 milyon dolar azaldı. Bunun başlıca nedeni, lisans ve diğer gelirlerdeki 16 milyon dolarlık düşüş ve telif hakkı gelirindeki 12 milyon dolarlık azalmaydı. ABD ve ÇHC hükümetlerinin, Çin yarı iletken tedarikçilerini ve müşterilerini olumsuz yönde etkileyen ticari koruma ve ulusal güvenlik politikalarının bir sonucu.
30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyreklerde, ABD dışındaki müşterilere yapılan satışlardan elde edilen gelir, toplam gelirin 2023 için yaklaşık 57%’sini ve 2022 için yaklaşık 62%’sini oluşturdu. Toplam gelirin 2%’den azı ABD Doları dışındaki para birimleri cinsindendir. Dolayısıyla döviz kurlarındaki değişikliklerin 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyreklere ilişkin gelirler ve faaliyet sonuçları üzerindeki etkisi önemsiz olmuştur.
30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyreklerde satışların maliyeti sırasıyla 31 milyon dolar ve 25 milyon dolardı. Satışların maliyeti, 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 6 milyon dolar arttı. Bunun başlıca nedeni çalışanların hisse bazlı ücretlerindeki, profesyonel hizmet ücretlerindeki ve mesleki ve tasarımla ilgili faaliyetlerdeki artışlardı.
Araştırma ve geliştirme giderleri, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 337 milyon dolar ve 218 milyon dolardı. Ar-Ge giderleri, yeni nesil ürünlere yapılan yatırımların artması nedeniyle 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte 119 milyon dolar arttı. Artışın temel nedeni, işe alımdan kaynaklanan personel sayısındaki artışların yanı sıra bulut hizmetleri, amortisman ve tahsis edilen tesis genel giderleri de dahil olmak üzere bulut mühendisliği giderlerindeki artışlar nedeniyle çalışanların hisse bazlı tazminatları, maaşları ve ilgili giderlerinden kaynaklandı.
Satış, genel ve idari giderler, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 196 milyon dolar ve 153 milyon dolardı. Satış, genel ve idari giderler, 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte, esas olarak çalışanların hisse bazlı ücretlerindeki, halka açık şirket hazırlık maliyetlerindeki ve profesyonel hizmet giderlerindeki artışlar nedeniyle 43 milyon dolar arttı.
Elden çıkarma, yeniden yapılandırma ve diğer işletme giderleri, 2022’de sona eren mali çeyrek için 2 milyon dolardı. Elden çıkarma, yeniden yapılandırma ve diğer işletme giderleri, 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla, net olarak yeniden yapılandırma faaliyetlerindeki azalma nedeniyle 2 milyon dolar azaldı. Mart 2022’de açıklanan yeniden yapılandırma planının 31 Mart 2023 tarihinde sona eren mali yılın ilk iki çeyreğinde yeniden yapılandırma çalışmaları tamamlandı.
Özsermaye yatırımlarından elde edilen gelir (zarar), 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla net 7 milyon dolar ve 14 milyon dolardı. Özsermaye yatırımlarından zarar, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte net 7 milyon dolar azaldı; bunun başlıca nedeni, rayiç değer üzerinden muhasebeleştirilen özsermaye yöntemi yatırımlarıyla ilgili gerçekleşmemiş zararlardaki azalmaydı.
Net faiz geliri, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 24 milyon dolar ve 2 milyon dolardı. Net faiz geliri, 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte, 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla, kısa vadeli yatırımlar ve nakit benzerleri üzerinde kaydedilen olumlu faiz oranı getirileri nedeniyle 22 milyon dolar arttı.
Diğer faaliyet dışı gelir (zarar), 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 2023 yılında 1 milyon dolar zarara işaret ederken 2022 yılında 4 milyon dolarlık bir kâra denk geliyordu. 30 Haziran 2022’de sona eren mali çeyreğe kıyasla 30 Haziran 2023’te sona eren mali çeyrekte, esas olarak gerçekleşen ve gerçekleşmemiş döviz zararları nedeniyle 5 milyon dolarlık bir azalma yaşandı.
30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyreklerde gelir vergisi gideri, sırasıyla 22 milyon dolar ve 61 milyon dolardı. Gelir vergisi giderinin vergi öncesi gelir yüzdesi olarak, 30 Haziran 2023 ve 2022’de sona eren mali çeyrekler için sırasıyla 17% ve 21% oldu.
Gelir vergisi gideri, vergi öncesi gelirin düşük olması ve geri alınamayan yurt dışı stopaj vergilerindeki azalma nedeniyle geçen mali yılın aynı dönemine göre azaldı. Efektif vergi oranı, esas olarak telafisi mümkün olmayan yurt dışı stopaj vergilerindeki azalma nedeniyle geçen mali yılın aynı dönemine göre düştü. Birleşik Krallık’ta yasal oran 19%’dan 25%’e çıkmasına rağmen, patent kutusu faydalarında bir artış oldu ve bu da artışı dengeledi.
Şirkete Ait Riskler ve Fırsatlar
- Rekabet Unsuru: RISC-V, Arm için Riskli mi?
Arm’ın ürünlerine ve hizmetlerine olan talep, büyük ölçüde bu ürünlerin yarı iletken ve sistem şirketleri tarafından kabul edilmesine ve müşterilerin tasarım ve üretim süreçleriyle uyumluluğuna ve maliyetlerine bağlıdır.
Şirket, yoğun bir rekabetle karşı karşıya ve pazar payını rakiplerine kaptırma riski taşıyor. Tasarım ve üretim teknolojilerindeki hızlı değişiklikler, son kullanıcı gereksinimleri, endüstri standartları ve sık sık yeni ürün tanıtımları bu riski dinamik tutan etmenler arasında. Arm özellikle rakibi x86 mimarisi gibi yerleşik teknolojilerin yanı sıra RISC-V mimarisi de dahil olmak üzere ücretsiz, açık kaynaklı teknolojiler ve rakiplerden gelecek yeni zorlukların devam edeceğini öngörüyor.
Ocak ayında Google, RISC-V’yi desteklediğini ve Android’e gelebileceğini duyurdu. RISC-V’yi ARM ve x86’dan ayıran en önemli nokta açık kaynaklı bir mimariye sahip olması. Bu, RISC-V’nin Arm ve x86 tasarımlarının gerektirdiği gibi bir lisans ücreti gerektirmediği anlamına gelir. Android’de şu anda yalnızca x86 ve ARM standardı desteklenmektedir ve Android 71%’lik pazar payıyla dünyanın en popüler mobil işletim sistemidir.
RISC-V ile ilgili teknoloji geliştirilmeye devam edilirse ve RISC-V için pazar desteği sağlanırsa Arm’ın müşterileri bu ücretsiz, açık kaynaklı mimariyi kullanmayı tercih edebilirler.
Örneğin; Ağustos 2023’te Arm’ın bir grup müşterisi ve diğer rakipler RISC-V’nin benimsenmesini hızlandırmayı amaçlayan bir ortak girişim duyurdular. Alternatif mimarilerin ve teknolojinin geliştirilmesi, zaman alan bir süreç olmasına rağmen, rakiplerin RISC-V odaklı ortak girişimi gibi, birbirleriyle veya üçüncü taraflarla işbirliğine dayalı ilişkileri Arm için önemli bir rekabet unsurunu barındırıyor.
Öte yandan Arm, mevcut müşterilerini korurken müşterileri arasına yeni müşteriler eklemek, mevcut müşterilerine ek ürünler satmak ve mevcut müşterilerine uyguladığı fiyatı artırmak, özellikle lisans gelirini artırmak istiyor. Şirket gelirlerinin önemli bir kısmını temsil eden akıllı telefonlarda kullanılan çipler ile tüketici elektroniğini çiplerindeki büyümenin azalması durumunda, Arm’ın mali durumu, faaliyet sonuçları ve nakit akışları olumsuz etkilenebilir ve yeni büyüme alanlarına daha bağımlı hale gelebilir.
- Çin-ABD Gerginliği Arm China Gelirlerini Etkileyebilir!
Şirkete ait risk unsurlarından birisi de Çin-ABD gerginliğinden kaynaklanıyor. Şirketin toplamda 5 büyük müşterisi var ve bunlardan biri de Arm China’dır.
“Arm China”, Arm’dan bağımsız olarak faaliyet göstermekte ve aynı zamanda şirketin en büyük müşterisi olmaktadır. SoftBank Group tarafından kontrol edilen Acetone Limited, Arm China’nın yaklaşık 48%’ine sahiptir. Arm’ın Acetone Limited’deki 10%’luk oy hakkı olmayan payı, Arm China’daki yaklaşık 4,8%’lik dolaylı sahiplik payı temsil etmektedir.
31 Mart 2023, 2022 ve 2021’de sona eren mali yıllar için Çin’den elde edilen gelirler, hem doğrudan gelirler hem de şirketin Arm China ile ilişkisinden elde edilen gelirler dahil olmak üzere toplam gelirin sırasıyla yaklaşık 25%, 18% ve 20%’sini kapsadı. Dolayısıyla Çin’in politikalarındaki herhangi bir değişiklik, Arm’ı önemli risklere maruz bırakabilir.
9 Ağustos 2023’te Başkan Biden, ABD’li kişilerin Çin’de bulunan yarı iletkenler, mikroelektronik, kuantum bilgi teknolojileri ve yapay zeka dahil olmak üzere belirli hassas teknoloji ve ürün kategorileriyle ilgilenen şirketlere yaptığı yatırımları ele alan bir idari emir yayınladı. Yürütme emri, bu tür yatırımlara sınırlama uygulayacak düzenlemeleri gerektiriyor.
Bu da şirketin Çin’deki gelirine ve Arm China ile herhangi bir bağlantıya zarar verebilir.
Buna ek olarak, Çin’deki hükümet politikaları, ülkeden çıkabilecek fonların miktarını ve zamanlamasını düzenliyor ve Çin ile ilgili gelirlerden elde edilen fonların zamanlamasını etkilemeye devam edebilir. Bu da Arm nakit akışlarını olumsuz etkileyebilir.
- Arm’ın Qualcomm – Nuvia Davası Nasıl Sonuçlanacak?
Dava, Nuvia’nın 2019’da Arm’dan aldığı ve Arm uyumlu işlemci çekirdekleri oluşturmasına izin veren özel çip mimarisi lisanslarından kaynaklanıyor. Qualcomm’un 2021’de Nuvia’yı satın almasının ardından bu haklar kullanılamaz hale geldi. Arm, Qualcomm ve Nuvia’ya fesih hükümlerinin ihlal edilmesi gerekçesiyle ve kullanımın durdurulması talebiyle 31 Ağustos 2022’de dava açtı.
Davanın sonucunda şu anda Arm’ın büyük bir müşterisi olan ve 31 Mart 2023’te sona eren mali yıl için toplam gelirlerin 11%’ini oluşturan Qualcomm ile Arm ilişkisinin nasıl etkileneceği henüz belirsiz. Dava şu anda keşif aşamasında ve duruşması Eylül 2024 için planlandı. Muhtemelen davayla ilgili ileriye yönelik önemli yasal harcamalar gerekecektir. Aynı zamanda yöneticilerin veya çalışanların önemli ölçüde zaman ve dikkat göstermesini gerektirebilir ve bu da onların işimizi yürütmelerine engel olabilir.
Stratejik olarak neden bu kadar önemli?
Yarı iletkenler günlük yaşamın vazgeçilmezidir. Günümüzün teknoloji odaklı dünyasında, yarı iletkenler, telefon görüşmesi yapmak, e-posta göndermek, dosyaları bulutta depolamak, video akışı yapmak veya arabayla-trenle seyahat etmek gibi insanların yaptığı hemen hemen her şeyi kolaylaştıran cihazların ve altyapının etkinleştiricileridir. Yani, insanların her gün kullandığı ürün ve hizmetlerin neredeyse tamamı yarı iletkenlere dayanıyor.
İmalat, lojistik, şehir altyapısı ve bina yönetimi de süreçlerini ve hizmetlerini giderek daha fazla yarı iletken özellikli cihazlar etrafında inşa ediyor. Tüketiciler ve şirketler cihazlarından daha fazlasını talep etmeye devam ettikçe, yüksek performanslı ve enerji tasarruflu yarı iletkenlerin yaygınlığı da artmaya devam edecek.
Akıllı telefonlar, giyilebilir cihazlar, PC’ler, tabletler ve diğer elektronik cihazlar gibi akıllı, bağlantılı cihazların çoğalmasıyla dünya giderek dijital hale geliyor. Çamaşır makineleri, termostatlar ve sayaçlar gibi günlük ürünler bile daha gelişmiş hale geliyor.
Deloitte’un 2022 Bağlantı ve Mobil Trendler Araştırması’na göre, ortalama ABD hanesinde 2022’de 22 bağlantılı cihaz vardı; bu rakam 2019’da 11 cihazdı yani yalnızca üç yıl içinde iki katına çıktı. Neredeyse tüm ürünleri akıllı ve bağlantılı hale getirmeye yönelik pazar eğilimi, sadece tüketici elektroniğiyle sınırlı değil, aynı zamanda geniş bir nihai pazar ve kullanım senaryosu yelpazesinde bir inovasyon dalgasına öncülük ediyor. Örneğin, araçlar etkili bir şekilde tekerlekli bilgisayarlara dönüşüyor, fabrika zeminleri robot teknolojisiyle giderek daha fazla otomatik hale geliyor.
Verilerin muazzam genişlemesi, gelişmiş yazılım uygulamaları ve yapay zeka, yüksek performans ihtiyacını artırıyor. Giderek daha karmaşık hale gelen iş yüklerini ele almak için temel yaklaşım CPU hızını artırmak ve çip başına işlemci çekirdeği sayısını artırmak oldu. Örneğin; 2010 ile 2022 yılları arasında birçok akıllı telefon uygulama işlemcisi için çekirdek sayısı yaklaşık on kat arttı ve belirli veri merkezi sunucu çipleri için aynı dönemde 30 kattan fazla arttı.
McKinsey’e göre veri merkezlerinden enerji kullanımının 2030 yılı sonuna kadar 2022 seviyelerine göre iki kat artması bekleniyor.
Arm’ın 6000 kişi kadar görece küçük bir iş gücü var. Ama çok az şirket teknoloji ekosisteminde bu kadar ilerledi: şimdiye kadar Arm teknolojisiyle 250 milyardan fazla çip üretildi.
Şirket yakında dünyanın dijital verilerinin 100%’ünün hayat döngüsü boyunca bu yeni teknolojiyle işleneceğini öngörüyor. Bu Arm’ı sanal bir endüstri standardı haline getirir, ve bu yazılım mühendislerinin, çip üreticilerinin ve elektronik cihaz üreticilerinin eğer tedarikçi değiştirirlerse eforlarını iki katına çıkartmaları gerekeceği anlamına gelir.
Nvidia Arm’ı Neden Satın Alamadı?
Softbank, 2016 yılında Arm’ı satın aldıktan sonra onu grubun temel direği haline getirdi. Softbank, 2020 yılında Nvidia’nın 40 milyar dolarlık satın alma teklifini kabul etti ancak düzenleyicilerin itirazı üzerine Nvidia anlaşmadan vazgeçti. Nvidia’nın şirketi satın alması düzenleyiciler nezdinde rekabeti olumsuz etkileyebilecek bir unsur olarak kabul edildi. Bu satın almanın gerçekleşmesi durumunda pek çok yarı iletken şirket ile çalışan Arm “tarafsızlığını” kaybedecekti. Haliyle bu durum Nvidia’nın şirketi satın alamamasıyla sonuçlandı.
Arm Neden Yalnızca NASDAQ’ta Listelenecek?
“İngiliz teknolojisinin tacındaki mücevher” olarak tanımlanan Arm Holdings İngiltere borsasında listelenme ihtimallerini geride bırakarak yalnızca Nasdaq’ta halka arz olacağını duyurdu. Öte yandan CEO Rene Haas, şirketin maddi fikri mülkiyet haklarını, genel merkezini ve operasyonlarını İngiltere’de tutacağını söyledi.
Arm’ın kurucu ortağı ve daha önce işletmede baş işletme sorumlusu ve baş strateji sorumlusu görevlerinde bulunan Jamie Urqhuart, BBC Radio 4’ün Today programına Londra’nın Arm için doğru pazar olmadığının açık olduğunu ve burada listelenmeme kararının İngiltere’nin ekonomik ve işgücü görünümüne atıfta bulunarak “ekonomiye yönelik bir suçlama” olduğunu söyledi.
Bay Urqhuart ayrıca İngiltere’nin teknolojiye yönelik ihracat kısıtlamalarının sektörün ilerlemesini engelleme riski taşıdığını da öne sürdü.
Bir ufak örnekle, yalnızca Apple hisselerinin günlük ticaretinin, Londra Menkul Kıymetler Borsası’ndaki tüm işlemlerin değerinin neredeyse iki katı olduğunu düşünürsek Urqhuart’ın endişesini anlamakta zorluk çekmeyiz.
Sektörel Görünüm
Precedence Research’ün 2023 pazar araştırması raporuna göre, dünya çapındaki yarı iletken pazarı 2022’de yaklaşık 592 milyar dolardı ve 2032’de 1,88 trilyon dolara ulaşması bekleniyor.
Bu, 2023’ten 2032’ye kadar 12,28%’lik bir tahmini Bileşik Büyüme Oranını temsil ediyor.
Bu öngörülen büyümenin ana itici güçleri, gelişmiş yarı iletken performansına yönelik devam eden talep ve çeşitli tedarik zinciri katılımcılarının sunduğu tekliflerdeki gelişmelerdir.
Ayrıca aşağıdaki grafik, küresel yarı iletken pazarının 2022’den 2032’ye kadar tarihsel ve öngörülen gelecekteki büyüme yörüngesini göstermektedir.
Yarı iletkenler ekonomi için kritik öneme sahip olduğundan ABD, yarı iletken üretiminde kendi kendine yeterli hale gelmeyi ve dışa bağımlılığı azaltmayı hedefliyor. Covid-19 salgını, genellikle beşten fazla ülkedeki adımlar ve çok sayıda küresel sevkiyat dahil olmak üzere tedarik zincirindeki güvenlik açıklarını vurguladı. Ticaret Bakanlığı, 2021’de yarı iletken kıtlığının ABD ekonomisine yaklaşık çeyrek trilyon dolara mal olduğunu bildirdi.
Bu sebeple ABD CHIPS Yasası, yarı iletkenlerin yerli üretimini artırmak için önümüzdeki 10 yıl içinde 280 milyar dolarlık harcama yapmayı hedefliyor.
McKinsey araştırması, yarı iletkenlerin önümüzdeki 10 yılın sonunda 1 trilyon dolarlık bir endüstri haline geleceğini ve dünya çapındaki yarı iletken talebinin artmaya devam edeceğini tahmin ediyor.
Hatırlatma:
Amerikan Borsalarında gerçekleşen halka arzlara katılım sağlanamamaktadır. Ancak 14 Eylül Perşembe saat 15:00 itibarıyla, ARM Holdings Nasdaq borsasında işlem görmeye başlayana kadar Midas yatırım hesabından limit emir verebilirsin.
Nasdaq’ta işlem görmeye başladığında, verdiğin limit fiyat eşleşirse emrin gerçekleşir. Fiyatın volatil (hareketli) olabileceğini ve bu yüzden emrinin gerçekleşme garantisi olmadığını bilmeni isteriz. Hisse işlem görmeye başlayana kadar sadece limit emir verebilirsin.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu inceleme hazırlanırken Arm’ın Form F-1 belgesinden faydalanıldı.