Çin ekonomisi, 2020’nin sonlarından beri Asya-Pasifik bölgesinde en düşük performansı sergileyen pazar oldu. Ancak, analistlere göre bu durum 2024’te hisse senedi yatırımcıları için fırsatlar barındırabilir.
Warren Buffet’ın “Korkunun hakim olduğu zamanlarda cesur olun.” sözü, şu anda Çin piyasası için oldukça uygun. Çünkü değerlemeler düşük ve ekonomik temeller iyileşiyor gibi görünüyor.
Değerlemeler Neden Düşük?
2023’e bakıldığında, makroekonomik rüzgarlar ve hisse senedi değerlemelerindeki düşüşler göze çarpıyor. Şubat 2021’deki piyasa zirvesinden bu yana, Çin hisseleri yaklaşık 50% düşüş gösterdi. ABD piyasalarında işlem gören Çin hisseleri ise dolar bazında yaklaşık 37% geriledi.
Bu durum, Covid-19 pandemisi, gayrimenkul krizleri, jeopolitik gerginlikler, e-ticaret platformlarına yönelik sıkı denetimler ile doların güçlenmesi gibi makroekonomik etkileri yansıtıyor.
Çin’in yerel borcu 2022’de 92 trilyon yuan (yaklaşık 12,6 trilyon ABD Doları) seviyesine ulaşarak, ekonomik çıktısının 76%’sına karşılık geliyordu. Son derece yüksek olan bu oran, ülkenin uzun vadeli büyüme potansiyelini olumsuz etkileyebilecek bir faktör olarak görülüyor.
Piyasa dinamiklerine daha yakından bakıldığında, piyasadaki düşüşün zayıf karlar yerine değerleme düşüşünden kaynaklanması öne çıkıyor. Bu değerleme düşüşü, daha yüksek risk primi ve yatırımcılar arasında güven kaybını yansıtıyor. Piyasanın toparlanması için, bu yatırımcı güveninin yeniden kazanılması kritik bir ilk adım olarak görülüyor.
Peki, yatırımcı güveninin iyileşmesi için şimdiye kadar neler yapıldı?
2023’ten bu yana Çin hükümeti, ekonomiyi desteklemek için aktif önlemler aldı. Bu, 2024 boyunca ekonomik istikrar ve büyüme işaretlerinin devam edeceğini gösteriyor.
- Çin hükümeti, 1998 Asya Finansal Krizi’nden bu yana ilk kez bütçeyi genişletti. Bu, ekonomiyi canlandırma çabalarının bir parçası olarak değerlendirilebilir.
- Çin ve ABD arasındaki üst düzey toplantılar ve liderler zirvesi, iki ülke arasındaki ilişkilerde olumlu sinyaller veriyor.
- Çin’in dış talepte iyileşme işaretleri ekonomi için olumlu olabilir.
- Çin ekonomisi 2023’te 4,9% büyüdü ve IMF Çin’in 2024 büyüme tahminini emlak sektöründeki belirsizlikler nedeniyle 4,6%’dan 4,2%’ye düşürdü. Bu tahminin geçmiş yıllara kıyasla oldukça düşük olduğu belirtilebilir. Öte yandan ülkede enflasyon düştü ve perakende satışlar arttı.
- Çin’in yıl sonu enflasyonu -0,3% olarak açıklandı. Olası faiz indirimleri, yatırımların sermaye piyasalarına kaymasında ve ekonomik aktivitenin desteklenmesinde etkili olabilir.
- Gayrimenkul sektöründe, hükümetin piyasayı dengelemek için aldığı önlemler ve Çin halkının tasarruflarını gayrimenkulden sermaye piyasalarına kaydırma eğilimi piyasalara olumlu yansıyabilir.
Son olarak Pekin yönetiminin piyasaların toparlanması adına 2 trilyon Çin yuanı (278 milyar dolar) değerinde bir ekonomik teşvik paketini değerlendirdiğine ilişkin haberler dikkatleri yeniden Asya piyasalarına çevirdi. Geçtiğimiz gün açıklanan haberlere göre Çin, hisse senetlerinde alım yapacak 278 milyar dolarlık bir istikrar fonu kurmayı değerlendiriyor. Ayrıca China Securities veya Central Huijin Investment aracılığıyla Çinli hisselere yatırım yapmak için en az 300 milyar yuan yerel fon ayrılacak.
MSCI Çin Endeksi’nin değerlemelerinin tarihsel ortalamaların altında olması da yatırımcılar için cazip bir giriş noktası olabilir.
Sonuç olarak, Çin ekonomisi ve hisse senedi piyasası, 2024’te yatırımcılar için ilgi çekici fırsatlar sunuyor.
Hükümetin ekonomik destek önlemleri ve uluslararası ilişkilerdeki olumlu gelişmeler, piyasada iyimser bir hava yaratıyor. Bu durum, özellikle değerlemeler düşükken, hisse senedi seçimi için avantajlı olabilir.
Piyasa Hissiyatı Nasıl?
Çin Merkez Bankası (PBOC), dünyanın ikinci en büyük ekonomisi olan Çin için görünüm konusunda yatırımcıların endişeleri artarken, büyümeyi desteklemek için gelecek ay bankaların tutması gereken rezerv miktarını azaltacak. Yapılacak 0,5%’lik kesinti, finansal sisteme 1 trilyon RMB (yaklaşık 140 milyar dolar) likidite sağlayacak.
PBOC Başkanı Pan, merkez bankasının ekonomi için iyi bir parasal ve finansal ortam yaratmayı hedeflediğini söyledi. Ayrıca Pan, Fed’in faiz oranlarını düşürmeye başlayacağına dair piyasa tahminlerinin gerçekleşmesi durumunda, 2024’te Çin’in döviz kuru üzerindeki baskının azalmasını beklediğini ifade etti.
Çinli yetkililer, hisse senetlerindeki satışları durdurmak için sermaye çıkışları üzerindeki sınırlamaları sıkılaştırıyor ancak yatırımcılar, son on yılın en düşük büyüme oranlarına düşen bir ekonomiyi destekleme konusunda hükümetin istekliliğine hâlâ şüpheci yaklaşıyor.
Bir diğer önemli nokta ise piyasa hissiyatı kötüleştikçe büyüme hisseleri en ağır darbeyi alıyor.
2021’deki piyasa zirvesinden bu yana, MSCI Çin Büyüme Hisseleri Endeksi neredeyse 60% düşüş gösterdi. Buna karşılık, değer hisseleri aynı dönemde 20%’den yükseldi.
Çin’de değer hisseleri, genellikle devlete ait işletmeler tarafından domine edilen finans, enerji ve kamu hizmetleri sektörlerini içeriyor. Bu hisseler, genellikle daha yüksek temettü sunduğundan ve hükümetler için önemli bir fon kaynağı olarak korunduğundan dolayı güvenli liman olarak görülüyor.
Dolayısıyla, Çin’deki büyüme ile değer hisseleri arasındaki farkı değerlendirirken özel sektör hisseleri ile devlete ait işletmelerin hisse performansını karşılaştırmak da farkli bir bakış açısı sunuyor.
Çin Hisselerine Yatırım Zamanı Geldi mi?
Sancılı geçen bu son üç yılda Çin ve Hong Kong hisseleri piyasa değerinden toplam 6 trilyon dolar sildi. Bu rakam neredeyse İngiltere’nin iki yıllık ekonomik çıktısına eşit!
Ayrıca tüm bunlar ABD piyasalarında ralli coşkusu yaşanırken gerçekleşti. Peki, artık Çin’in parlama zamanı geldi mi?
Goldman Sachs, bu hafta yayınladığı bir raporda hedge fonlarının geçen hafta üç gün boyunca Çin hisselerini topladığını yazdı. Raporda, 23-25 Ocak tarihleri arasında Çin hisselerinin toplam net alımının, beş yılı aşkın sürenin en büyük üç günlük alıma işaret ettiği belirtildi.
Hong Kong’un blue-chip hisse senedi endeksi Salı günü başlayan üç işlem gününde 6% artarken, Şanghay’ın hisse senedi endeksi 3%’ten fazla yükseldi. Endekslerdeki bu yükselişin, hedge fonlarının hisse fiyatlarının yükseleceği beklentisiyle net uzun pozisyonlar almasını yansıttığı değerlendirmesi yapılabilir.
Goldman Sachs’a göre, hedge fonları çoğunlukla Amerika borsalarına işlem gören Çin hisselerine, yani ADR’lere yöneldi.
Ayrıca EPFR verileri incelendiğinde, büyük yatırımcıların Çin hisselerine yaklaşık 12 milyar dolar yatırım yaptığı izleniyor. Bu yatırım, 2015 yılından bu yanda Çin fonlarına yapılan en büyük yatırım!
Öte yandan Goldman analistleri, Çin hisselerine “yapıcı” bir yaklaşım sergilemeye devam ettiklerini belirtti.
Neden Yapıcı Yaklaşım Devam Ediyor?
Çin hisselerine muhafazakar bir yaklaşım benimsemek; ülkede artan politik ve düzenleyici riskler, emlak sektöründeki sorunlar, ekonomik yavaşlama, küresel ticaret gerilimleri, döviz kuru dalgalanmaları, şeffaflık ve kurumsal yönetim konularındaki endişeler gibi çeşitli faktörler nedeniyle önemli. Bu faktörler, yatırımcılar için belirsizlik yaratmakta ve Çinli şirketlerin iş modelleri ve kârlılıkları üzerinde baskı oluşturabilir.
Bu nedenle Çin hisselerine yatırım yapılırken dikkatli olunması ve çeşitlendirilmiş bir portföy yaklaşımı benimsenmesi daha doğru bir strateji olabilir.
ABD borsalarında işlem gören Çinli şirketlerin rasyolarına aşağıdaki tablodan ulaşabilirsin.
Oranlar incelendiğinde F/K oranı ile gelecek beklentilerinin dahil olduğu ileri F/K oranı arasındaki fark dikkat çekiyor. Bu durum genellikle şirketin gelecekteki kazançlarının mevcut kazançlarına göre daha yüksek olacağına dair bir beklenti olduğunu gösterir. Dolayısıyla, şirketin gelecekte daha iyi finansal performans göstermesinin beklendiği ve kazançlarının artacağı yönünde bir piyasa algısı olduğunu ifade eder.
Öte yandan PEG oranı 1’in altında olan şirketlerin de ucuz olarak kabul edildiği ifade edilir. PD/DD oranının ise 1’e yaklaşması ise hisse fiyatının defter değerine göre daha az değerlendiğine işaret ediyor.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: Bloomberg, CNN, Allianz, Global X, Nasdaq, Channel News Asia