Avrupa Merkez Bankası (AMB), faiz oranlarını tarihi yüksek seviyelerden indirme yolunda önemli bir adım atmaya hazırlanıyor. 6 Haziran’da gerçekleşecek PPK toplantısında AMB’den 25 baz puanlık faiz indirimi bekleniyor.
Bu hamle, özellikle Fed ve BoE’nin benzer adımları atamadığı bir dönemde gerçekleşiyor. Dolayısıyla AMB’nin bu adımı, küresel ekonomik dengeleri etkileyebilecek önemli sonuçlar doğurabilir.
Dilersen AMB’nin faiz indiriminin küresel ve yurt içi piyasalara olası etkilerini birlikte inceleyelim.
Enflasyon Hedefine Yaklaşırken Faiz İndirimleri Kapıda
Avrupa’da pandemi döneminde yükselmeye başlayan enflasyona karşı AMB’nin Fed’e kıyasla geç faiz artırımlarına başlaması yatırımcılardan tepkilere neden olmuştu.
Temmuz 2022’de faiz artırımlarına başlayan ve Eylül 2023 toplantısında politika faizini 4,5% seviyesine yükselten AMB, o zamandan bu yana bekle-gör politikasını benimsemişti.
Günümüzde 2,4% ile AMB’nin 2%’lik hedefine istikrarlı şekilde yaklaşan enflasyon oranı, artık parasal gevşeme sürecine geçişin sinyalini veriyor. AMB’den yapılan son açıklamalar, gelecek hafta gerçekleşecek toplantıda merkez bankasının 25 baz puanlık faiz indirimiyle sıkı para politikasının sonuna geldiğine işaret ediyor.
AMB’nin faiz indirimi yapması halinde, Euro Bölgesi’nin ekonomik büyümesi üzerinde olumlu etkiler izlenebilir. Düşük faiz oranları, tüketicilerin ve şirketlerin borçlanma maliyetlerini azaltarak harcamaları ve yatırımları teşvik edebilir. Bu durum da özellikle pandemi sonrası toparlanma sürecinde önemli bir destek görevi görebilir.
Yatırım stratejileri açısından ise AMB’nin faiz oranlarını düşürmesi, özellikle yüksek faiz oranlarının ekonomik büyümeye olumsuz etkilerini hafifletme potansiyeli taşımasıyla yatırımcıların hisse senetlerine yönelmesine ve dolayısıyla hisse fiyatlarının desteklenmesinde katalizör olabilir.
Ancak, Fed ve diğer büyük merkez bankalarının faiz oranları arasındaki farkın değişmesi, döviz kurlarında volatiliteye yol açabilir ve bu durum da uluslararası yatırımcılar için belirsizlik oluşturabilir.
AMB’nin faiz indirimi kararının ABD hisse senedi piyasalarına olan etkilerini ele aldığımızda; AMB’nin faiz indirme hamlesi, yatırımcıların daha yüksek getiri arayışı içinde başka pazarlara yönelmesine neden olabilir. Bu durum, özellikle Euro Bölgesi’nde faiz oranlarının düşürülmesiyle, ABD’nin görece yüksek faiz oranlarına sahip olmasından dolayı Amerikan varlıklarına olan talebi artırabilir. Yani yatırımcılar, daha yüksek getiri potansiyeli için ABD hisselerine yönelebilirler.
Öte yandan Avrupa’da sıkı para politikasının gevşetilmesi ekonomik büyümeyi destekleyerek Avrupa şirketlerinin gelirlerinde ve kârlılıklarında potansiyel bir artış anlamına gelebilir ve bu da ABD borsalarında işlem gören Avrupa merkezli şirketlerin hisselerine olumlu yansıyabilir.
Avrupa ve ABD Piyasalarındaki Etkiler
Sektörel olarak incelendiğinde, faiz oranlarındaki değişiklikler genellikle teknoloji ve finans sektörleri üzerinde önemli etkiye sahip olur. Örneğin, teknoloji şirketleri genellikle yüksek büyüme beklentileri nedeniyle düşük faiz oranlarından yararlanabilirken, politika faizinin artması bu şirketlerin değerlemelerini olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla, AMB’nin faiz oranlarını düşürmesi, bu şirketler için olumlu bir hava yaratabilir. Çünkü düşük faiz oranları genellikle yatırımlar ve büyüme için uygun bir ortam sağlar.
FactSet’in yaptığı araştırmaya göre AMB’nin faiz indirimleri, düşük faiz ortamında finansman maliyetlerinin düşmesiyle özellikle gayrimenkul, otomotiv ve tüketim gibi sektörler üzerinde olumlu bir etki yaratabilir. Ancak, bu durum Avrupa’daki varlıkların ABD gibi daha yüksek faiz oranlarına sahip bölgelerle kıyaslandığında daha az cazip hale gelmesine neden olabilir.
Buna göre, Euro Bölgesi’nde olası jeopolitik gerilimlerin artması durumunda petrol fiyatlarında artış, EURO STOXX 50 endeksinde düşüş, volatilite artışı ve kredi spreadlerinde genişleme gibi olumsuz senaryolar da dikkate alınıyor. Bu senaryoda, özellikle yüksek getiri sağlayan euro tahvilleri ve hisse endeksleri üzerinde olumsuz bir etki gözlemlenebilirken, daha az riskli varlıklara yönelik talepte artış izlenebilir.
Yani, bu durumda yatırımcılar ABD piyasalarına yönelebilir. FactSet’in modeline göre AMB’nin 25 baz puanlık faiz indirimi ABD hisse senedi endekslerine 1,2% getiri katkısı sağlarken ABD tahvillerine 0,9%’luk katkıda bulunuyor.
ABD Borsalarındaki Avrupalı Dev Şirketler
- Novo Nordisk (NVO) – Sağlık
- ASML Holding (ASML) – Teknoloji
- SAP (SAP) – Teknoloji
- Novartis (NVS) – Sağlık
- Accenture (ACN) – Hizmet
- TotalEnergies (TTE) – Enerji
- Eaton (ETN) – Sanayi
- Sanofi (SNY) – Sağlık
- Medtronic (MDT) – Sağlık
- Chubb (CB) – Sigortacılık
- UBS Group (UBS) – Finans
Euro/Dolar Paritesi Gerileyebilir
AMB’nin Fed’den önce faiz indirimlerine başlaması sonucunda doların euroya karşı değer kazanması, yani Euro/Dolar paritesinin gerilemesi muhtemel. AMB’nin faiz oranlarını düşürmeye başlaması, euronun dolar karşısındaki değerini düşürebilir.
Euro/Dolar paritesinin gerilemesi, ABD’li şirketlerin yurt dışı gelirlerini olumsuz etkileyebilir. Çünkü doların güçlenmesi, Amerikan ürünlerini yurt dışı pazarlarda daha pahalı hale getirir. Ancak, iç pazarda faaliyet gösteren şirketler için güçlü bir dolar da ithal edilen mal ve hizmet maliyetlerini düşürerek maliyet avantajı sağlayabilir.
AMB Faiz İndiriminin BIST’e Etkisi
Türkiye’nin en büyük ihracatçısının Avrupa Birliği olduğu düşünülünce AMB’nin faiz indirme ihtimali bir hayli önem kazanıyor.
Tuncay Turşucu’nun Midas+ kanalında AMB faiz indiriminin Borsa İstanbul’a olası etkilerini değerlendirdiği videoya aşağıdan ulaşabilirsin. 👇
Özellikle Türkiye’nin beyaz eşya, otomotiv yan sanayi ve tekstil ihracatı hacimsel anlamda AMB’nin faiz artırımları sonrası belirgin şekilde azalmıştı.
AMB’nin faiz indirimlerinin başlamasıyla beraber başta otomotiv ve otomotiv yan sanayi, beyaz eşya ve tekstil sektöründe faaliyet gösteren ihracatçı şirketlerimizin satış hacimlerinde artış görülebilir.
Bu sektörlerin yanı sıra cam-seramik, demir çelik firmaları da öne çıkıyor. Daralan ihracat hacimleri göze alındığında, hacimlerin tekrardan yükselmesi şirketlerin bilançolarına olumlu yansıyabilir.
Fakat ilk faiz indirimi sonrası her sektörde hemen olağanüstü bir toparlanma beklememek gerekiyor. Yani, AMB’nin bu hamlesinin belli sektörlere yansıması zaman alabilir.
Bu Sektörlerden Ana Olarak Pozitif Etkilenebilecek Şirketler
- Vestel Beyaz Eşya (VESBE)
- Ford Otomotiv (FROTO)
- Otokar (OTKAR)
- Arçelik (ARCLK)
Euro/Dolar Paritesinin Geri Çekilmesi Türkiye’yi de Etkileyebilir
AMB’nin Fed’den önce faiz indirimine gitmesi Euro/Dolar paritesini geriye çekebilir. Bu durum euronun dolar karşısında değer kaybetmesi demektir.
İhracatçı şirketlerin satış hacimlerinde her ne kadar artış görme ihtimalimiz bulunsa da paritenin geriye gelmesi satışlarının büyük bölümünü euro ile yapan veya dolar borcu bulunan şirketler için olumsuz etki yaratabilir.
Bunun yanında TCMB’nin faiz indirim sürecine de AMB’den daha sonra girme olasılığı euro karşısında değerlenen TL’ye işaret edebilir.
Yani hacimlerin artışı için her ne kadar faiz indirimi yarasa da paritelerin dengesinin bozulması ilk başta beklediğimiz etkiyi yaratmayabilir.
Faiz indirimi gerçekleşirse satışları euro bazında yüksek olup borçları ağırlıklı olarak dolar bazında olan şirketlere dikkat etmek gerekiyor.
Örnek vermek gerekirse; euro bazında satışları havacılık sektöründeki gibi yüksek olan şirketler ve Şişecam, Ereğli gibi borçları ağırlıklı olarak dolar bazında olan şirketler paritenin gerilemesinden ilk etapta etkilenebilir.
Euro/Dolar Paritesinin Gerilemesinden Etkilenebilecek Şirketler
- Türk Hava Yolları (THYAO)
- Pegasus (PGSUS)
- TAV Havalimanları (TAVHL)
- Şişecam (SISE)
- Ereğli Demir Çelik (EREGL)
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynak: CNBC, FT, FactSet