Son yazımda 1920-1930 dönemini 2020-2030 dönemiyle kıyaslarken de bu dönemin en önemli teknolojik, verimlilik artışına sebebiyet verebilecek olan gelişmenin yapay zeka teknolojisiyle olabileceğinin bağlantısını kurmuştuk.
Bu ilgi elbette ki fiyata yansımamış durumda değil. Fakat gelişimin kademe kademe olacağı düşünülürse burada fırsatlar hâlâ fazla. Ancak bu fırsatların yerini tespit etmek için hangi yöntemi kullanacağınızı bilmek önemli. McKinsey & Company’nin geçtiğimiz sene hazırladığı “Yapay Zeka Değer Zinciri” yazısı bu konuda günceli anlamamızı kolaylaştırabilir.
Bu yapay zeka değer zincirini 6 katmana ayırmışlar ve her katman, yapay zeka teknolojisinin dünyasında farklı bir rol oynuyor. Şimdi o zincire ve yaklaşık kaç yıl içerisinde bu fırsatın olgunluk evresine gelebileceğine bir bakalım:
Mckinsey & Company bu sıralamayı geçen seneki yazısında yapmış. Biz de şimdi günümüzde bu alanlarda hangi şirketler ve fırsatlar var, riskler tam olarak nerede diye güncel bir şekilde bakıp konuyu uyarlayabiliriz.
Evet, şu anda donanım ve bulut platformları açısından beklenen sürecin içerisindeyiz ve fırsat, risklerine kıyasla belki o kadar da büyük olmayabilir. Fakat hâlâ üzerine çıkabileceğimiz katmanlar mevcut ve alt katmanlardaki gelişmenin ve oluşan değerin, üst katmanlara etki etmesi ya da aktörlerin çeşitlenmesi muhtemeldir. Dot-com dönemine gidip 2000’lere bakarsak önceki yeniliklerin de benzer bir akış izlediğini görebiliriz. İnternetin gelişiminden erken faydalanan Cisco gibi şirketlerdi ama zamanla Amazon ve Google gibi yeni şirketler de değer yarattı.
Ayrıca aşağıdaki üç katmanın inanılmaz derecede sermaye yoğun olduğunu ve bu nedenle büyük şirketler tarafından domine edildiğini belirtmek gerekir.
Birinci Katman: Bilgisayar Donanımı
- Fırsatlar: Büyük dil modelleri (LLM) devasa boyutta işlem gücü kullanır. Bu işin merkezinde GPU’lar (grafik işlem birimleri) var ve aslında her şey bu noktada başlıyor. Nvidia, AMD, Intel, TSMC gibi şirketler, yapay zeka devriminin kalbinde yer alıyor; bazıları ilerisinde, bazıları gerisinde kalmış durumda. Buradaki ciddi bir pazar payı Nvidia’da fakat bu sonsuza kadar böyle gitmeyebilir ve bu pazar payından diğerleri de faydalanabilir.
- Riskler: Bu alandaki yatırım için şirketin finansal sağlığı, araştırma ve geliştirme kapasitesi ve fikri mülkiyet portföyü dikkate alınmalıdır. Bu şirketlerin hisse senetleri, gelecekteki performanslarına dair yüksek beklentileri yansıttığı için, gerçekleşen sonuçların beklentileri karşılayamaması durumunda yatırımcıları hayal kırıklığına uğratabilir.
İkinci Katman: Bulut Platformları
- Fırsatlar: En büyük bulut sağlayıcılarının, yapay zekadan faydalanmak için sayısız avantajı var. Modeller geliştirmek için sermayeye ve kaynaklara sahipler, işlem gücü ve diğer hizmetleri sağlıyorlar ve yeni yapay zeka hizmetlerini satmak için zaten milyonlarca müşterileri var. Yapay zekadan faydalanmanın bir diğer yolu da kendi maliyetlerini düşürmeleridir. Amazon, Google, Microsoft gibi bulut sağlayıcılar, yapay zeka hizmetlerini geniş bir müşteri tabanına sunma avantajına sahip.
- Riskler: AI teknolojilerine olan talebin azalması durumunda bu şirketlerin değerlerinde düşüşler yaşayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu katmana yatırım yaparken, şirketlerin finansallarının yanı sıra bulut altyapısı ve AI hizmetlerine olan talebin sürekliliğini de analiz etmek önemlidir.
Üçüncü Katman: Temel Modeller
- Fırsatlar: Temel generatif yapay zeka modelleri GPT, Gemini ve Llama gibi önceden eğitilmiş modellerdir. Bu modeller, metni bir girdi olarak kullanmak üzere eğitilir ve ardından metin, ses ve video dahil içerik üretir. ChatGPT gibi uygulamalar, bu modelleri belirli türde içerik oluşturmak için bir motor olarak kullanır. LLM’leri inşa etmek ve modeli eğitmek için gerekecek işlem gücüne erişebilmek için sermaye gerekir. Bu nedenle bu alan çoğunlukla çok büyük şirketlerin - ayrıca onlarla ortaklık kurmayı başaran OpenAI ve Anthropic gibi girişimlerin - alanıdır.
Microsoft, Alphabet, Meta gibi şirketler, büyük dil modelleri geliştirme ve eğitme konusunda öncü. Apple gibi şirketlerse bu alanda sürpriz oyuncular olabilir.
- Riskler: Bu şirketlerin, büyük dil modelleri üzerindeki yatırımları uzun vadeli büyüme potansiyeli taşıyabilir. Ancak açık kaynak modellerin yükselişi ve yüksek maliyetler, bu alanda rekabetin ve giriş engellerinin artmasına neden olabilir. Yatırım yaparken bu şirketlerin yenilikçilik kabiliyeti ve pazarın evrilmekte olan taleplerine adaptasyon yeteneği değerlendirilmelidir.
Dördüncü Katman: Model Merkezleri ve MLOps
- Fırsatlar: Bu katman kolayca gözden kaçabilir ama son derece önemlidir. Yapay zeka uygulamaları geliştirmek pahalıdır ve titiz planlama, test etme ve yönetim gerektirir. IBM, Palantir, Databricks gibi şirketler, yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesi ve yönetilmesi için gerekli araçları ve hizmetleri sunuyor.
- Riskler: Bu alandaki şirketler, teknolojinin hızla değişen doğası nedeniyle yüksek adaptasyon yeteneği ve inovasyon kapasitesine sahip olmalıdır. Bu katmanda, danışmanlık odaklı gelir modelleri yerine tekrar eden gelir akışlarına sahip şirketler tercih edilebilir.
Beşinci Katman: Uygulamalar
- Fırsatlar: Herkes AI destekli bir uygulama oluşturabilir ama bazı şirketler, bireylerin ve küçük girişimlerin sahip olmadığı avantajlara sahiptir.
- Sermaye ve uzmanlık gibi kaynaklar iyi bir başlangıçtır.
- Büyük bir müşteri tabanı veya izleyici kitlesi daha da iyidir.
- Modelleri eğitmek ve ince ayar yapmak için çok fazla özgün veriye erişim gerçekten adil olmayan bir avantaj yaratır.
Meta, Alphabet, Amazon ve Microsoft burada öne çıkıyor elbette. Salesforce, PayPal, Shopify, Tencent, Alibaba vb. şirketler alternatif olarak bulunabilir.
- Riskler: Bu alandaki yoğun rekabet yatırımcı açısından da zorludur. Bu nedenle yatırımcılar bu katmanda inovasyon ve kullanıcı tabanının büyümesine odaklanmalıdır. Aynı zamanda bu büyük şirketlerin devletler tarafından destek görmesi de uzun vadede etkili olabilir.
Altıncı Katman: Hizmetler
- Fırsatlar: AI’a yatırım yapmanın alternatif bir yolu olarak bilgi teknolojileri (BT) hizmetleri şirketleri öne çıkıyor. Bu şirketlerin zaten kurumlara dijital dönüşüm konusunda danışmanlık yaptıklarını, bu yüzden zaten doğru ilişkilere sahip olduklarını belirttiler. IBM, Kyndral ve HPE bu alanda faaliyet gösteriyor. Diğer şirketler arasında Accenture veya EPAM Systems bulunuyor.
- Riskler: Bu alandaki şirketler, yapay zeka devriminin merkezinde yer almasalar da genel piyasa dalgalanmalarından etkilenebilirler ama bu etki diğerlerinin maruz kalacağı kadar kuvvetli olmaz. Yani bu şirketlerin sunduğu değer, daha destekleyici ve dolaylı olduğu için büyük getiriler sunamama ihtimalleri de yüksektir.
Sonuç olarak aslında para girişinin olmasının beklendiği, teknolojinin daha da ilerilere gideceğinin düşünüldüğü bir alandan bahsediyoruz.
Dolayısıyla AI alanında biraz daha komplike düşünerek daha rahat fırsat arayışına çıkılabilir. “Nvidia gitti, tamam olay bitti, piyasayı domine etti.” diye düşünmek bence yetersiz kalır.
Örneğin;
- İlk 3 katman belki fiyatlamalar açısından daha ileride dururken son 3 katmana daha sıra yeterince gelmediğini
- Apple gibi şirketlerin potansiyellerinin yanında bu teknolojide henüz yeterli adımı atmadığını
- Nvidia’nın çip sektörünü domine ettiğini ve burada başka büyük oyuncuların da pay almak isteyeceklerini
- Bazı şirketlerin her alanda iş yapabilecek kapasitede olduğunu, dolayısıyla daha komple bir AI oyuncusu olabileceğini düşünmeyi deneyebiliriz ve sağlam temellere sahip şirketleri uzun vadede görüş alanımıza almalıyız. Dot-com balonu patladığında ya da çok daha önce bisiklet balonu patladığında belki 100 şirketin 95’i yok oldu gitti ve bir daha geri gelemediler ama bazı şirketler kalıcı oldu ve o teknolojik gelişmeyi, hisse fiyatlarına da yansıtmayı başardılar. Kısa vadede yüksek kazanç ümidiyle muhteşem bir şey yaptım diye ortaya çıkan firmalara değil, gerçekten sağlam temellere oturan yatırımlara yönelmekte yarar var. O zaman da uzun vadede balon mu patlamış ne olmuş sizi çok ilgilendirmeyecektir.
Kripto Mevsimi
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı