Merhaba sevgili Midaslılar!
Finansal özgürlüğe ulaşmış ve hayatlarının kontrolünü ele geçirmiş yatırımcıların hikayelerine devam ediyoruz. Bu yazıdaki kahramanımız 2013 yılında sadece 33 yaşındayken finansal özgürlüğe ulaşmış ve maaşlı işini bırakmış olan Justin.
Justin’in hikayesi, bir önceki içeriğimizin baş kahramanı Jason’dan biraz daha farklı. Kendisi Jason’un aksine gençlik yıllarını har vurup harman savurarak geçirmemiş. Ta liseden beri tasarruf kültürü bulunan ve yatırım yapmaya çalışan Justin, kendisiyle benzer hayat görüşüne sahip bir kişiyle evlenince tasarrufları da katlanmış. Öyleyse hemen başlayalım.
Çocukluk ve Lise Dönemi
1980 yılında Raleigh-North Carolina’da dünyaya gelen Justin McCury çocukluktan beri sürekli çalıştı. Toptan şekerleme alıp okulda satmaktan gazete dağıtıcılığına, komşunun çimlerini biçmekten özel ders vermeye kadar pek çok çeşitli iş yapan Justin daha liseyi bitirmeden birkaç bin dolar birikime sahip olmuştu.
Üniversite Seçimi ve Hayata Atılma
Üniversiteyi nispeten uygun fiyatlı bir eyalet üniversitesinde okuyan Justin, her dönem zorunlu derslerin üzerine ekstra dersler alarak üniversiteyi 3 yılda tamamladı. Böylece hem bir yıllık üniversite masrafından kurtulmuş hem de iş hayatına erken atılarak birikim yapmayı planlamıştı. Fakat mezun olduğu 2001 yılında dotcom krizinin etkileri henüz atlatılamamıştı ve iş piyasası hâlâ çok durgundu. Bu nedenle Justin mezun olduğu inşaat mühendisliği alanında iş aramak yerine hukuk okumaya karar verdi. Okulu bitirdikten sonra birkaç yıl avukatlık bürolarında çalıştıktan sonra bu işin kendisine göre olmadığını anladı. İş saatleri çok uzundu ve çalışma saatlerine göre çok az kazanıyordu. Bu yüzden tekrar eski mesleği olan mühendisliğe döndü.
Yine de hukuk fakültesine gitmenin kendisi için bir avantajı olmuştu. Ruh eşim diye bahsettiği ve her anlamda mükemmel olduğunu düşündüğü eşiyle burada tanıştı. Eşinin de parasal konularda ve servet oluşturmada kendisiyle benzer hayat görüşlerine sahip olması, hedeflerine giden yolu kısaltmaya başlamıştı.
Justin 2004 yılında ilk defa ciddi para kazandığı bir işe girdi. Bir mühendislik danışmanlık firmasında çalışmaya başladığında başlangıç maaşı yıllık 48 bin dolardı. Bu esnada eşi hâlâ hukuk fakültesinde okumaya devam ediyordu. Tek maaşla geçinmelerine rağmen 30%’un üzerinde bir tasarruf oranı yakalayarak portföy büyüklüklerini 60 bin doların üzerine çıkardılar. 2005 yılından itibaren eşinin de çalışmaya başlamasıyla portföye daha fazla ekleme yapmaya başlayan Justin bu sırada finansal özgürlük kavramını keşfetti.
Zaten çocukluktan beri tutumluluk ve tasarruf kavramlarıyla büyümüş olduğu için finansal özgürlük tam ona göreydi. Hayatının tüm kontrolünün kendisine ait olması fikri ona çok cazip gelmişti. Zaten üniversiteden mezun oldukları günden beri emeklilik hesaplarına (401K) her yıl maksimum miktarda katkı yapmaya başlamışlardı. Bu yıldan itibaren ise erken emeklilik hedefleri doğrultusunda ellerine geçen her ekstrayı portföylerini büyütmekte kullandılar.
2005-2009 Yılları – Çocuklar Sahneye Çıkıyor
2005 ve 2006 yıllarında Justin ve eşinin ilk ve ikinci çocukları dünyaya geldi. Eşinin işi çocuk başına 5 ay ücretli izin alabileceği kadar esnek olduğu için tasarruflarını azaltmadan bu süreci atlattılar. 2008 yılına geldiklerinde portföy büyüklükleri 370 bin dolara ulaşmıştı. Justin’in yatırım felsefesi “ne kadar basit o kadar iyi” şeklindeydi. Bu nedenle bireysel hisse seçmeden tüm birikimlerini endeks fonlarında değerlendirdiler. Yatırım yapmaya 2003 gibi borsanın nispeten dipte olduğu bir zamanda başlamaları da kendileri için bir avantaj olmuştu. 2008 başına kadar devam eden yükseliş trendini fazlasıyla değerlendirdiler. 2008’de ise her şey tersine döndü.
Küresel finans krizini ikisi de işlerini kaybetmeden atlatsalar da Justin enflasyon dikkate alındığında hiçbir zaman 2007 yılındaki 64 bin dolarlık maaşından daha yüksek seviyeye erişemedi. Eşi ise krizi maaş kesintisi ve rol değişikliği ile savuşturmayı başardı. 2008 ve 2009 yıllarını yüksek oranda tasarruf ederek geçiren ikilinin portföyü tüm yaptıkları eklemelere rağmen yıl sonunda 304 bin dolara gerilemişti. Adeta kör bir kuyuya taş atıyormuş gibi hissettiriyordu. Kimse krizin ne zaman biteceğini bilmiyordu ve piyasada tam bir karamsarlık hakimdi. Kısacası normal psikolojideki birisi için tam satma zamanıydı. Fakat Justin kendine güveniyordu. 2000’deki balonun patlamasını ve ardından gelen toparlanmayı görmüştü ve yine aynısının olacağını biliyordu. Justin 2008-2009 dönemini “Hayatımın en iyi fırsatları o dönemde aldıklarımdı.” diye anlatıyor.
2009-2013 Yılları – Dipten Dönüş ve Boğa Piyasası
2009 Mart ayında piyasalar dibi gördü ve oradan yükselişe geçti. Justin ve eşi tasarruf ettikleri her kuruşu portföylerine aktarmaya devam ettiler. 2008’de 73 bin dolar, 2009’da ise 71 bin dolar ekleme yaptıkları portföyleri, piyasa getirilerinin de yardımıyla 2011 yılında 700 bin dolar sınırına gelmişti. Bu yıllarda Arjantin ve Uruguay’a iki büyük gezi yaptılar. Şu anki seyahat tutkularının (travel bug) temelleri o zamanlarda atılmaya başlandı.
2010-2012 arası nispeten sakin geçti. 2012 yılında üçüncü çocukları dünyaya gelen çift, portföylerine ekleme yapmaya devam etti ve 2013 yılında ilk defa 1 milyon dolar sınırını geçti. Justin ve ailesinin yıllık harcama hedefleri 40.000 dolardı. 4% kuralına göre bu hedeflerine 1 milyon dolarlık bir portföyle ulaşabiliyorlardı. O yıl hiç zam almayan ve işinin de kendisini tatmin etmediğini gören Justin kararını verdi ve Eylül 2013’te işinden istifa etti.
2013 – Günümüz Finansal Özgürlük
İşini bıraktığında 1, 7 ve 8 yaşlarında üç çocukları bulunuyordu. İş hayatının sonlarında kurmuş olduğu blogda kendi deneyimlerini paylaşmaya başladı. Kısa zamanda blogdan reklam geliri de elde etmeye başlayan Justin, aynı zamanda küçük oğluyla ilgileniyordu. Normal şartlarda 2015’te eşi de işini bırakmayı düşünüyordu fakat işvereni kendisini çalışma saatlerini kısaltması şartıyla 1 yıl daha çalışmaya ikna etti. Nihayet 2016’nın ilk çeyreğinde eşi de erken emekliliğini ilan etti ve Justin’e katıldı.
Justin ve Ailesini Özel Kılan Ne?
Justin’in hikayesini okurken kendime hep şunu sordum: Bu aileyi özel kılan bir özellik ya da davranış var mı? Ne kendisi ne de eşi hiçbir zaman 6 haneli maaşlar kazanmadılar. Kariyerlerinin zirvesinde Justin yılda 69 bin dolar, eşi ise 74 bin dolar kazanıyordu. Hiçbir zaman Tesla ya da Google gibi 50-100 katına çıkan hisseleri olmadı. Hiçbir zaman ufak biyoteknoloji şirketlerinde risk almadılar. Bence sıradan yatırımcılardan tek farkları herkesten daha sabırlı ve kararlı olmalarıydı. Finansal özgürlük yolunda yavaş ama emin adımlarla ilerlediler. 2008 krizi gibi herkesin borsadan kaçtığı zamanlarda psikolojilerini sağlam tutarak portföylerine ekleme yapmaya devam ettiler. Çünkü eninde sonunda piyasanın toparlayacağını ve kayıplarını geri kazanacaklarını biliyorlardı.
Finansal özgürlüklerini ilan edip işlerini bıraktıklarında portföy dağılımları 45% ABD hisse senedi ETF’i, 45% uluslararası hisse ETF’i, 10% ise diğer varlıklar (gayrimenkul ETF’i, nakit vb) şeklindeydi. 2004 yılında daha kariyerlerinin başında Raleigh-North Carolina’daki evlerini krediyle satın aldılar. Bu evin mortgage kredisi 2015 yılında sona erdi ve 2023 yılında hâlâ aynı evde yaşamaya devam ediyorlar. Her ay sonu bloglarında portföy durumlarını paylaşıyorlar ve güncel portföy büyüklükleri 2.8 milyon doları aşmış durumda.
Justin ve ailesinden alabileceğimiz yegane ders, yüksek tasarruf+basit yatırım+sabır=finansal özgürlük denklemidir bence.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bay Tutumlu
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
Bu içerik hazırlanırken faydalanılan kaynaklar: Bussinessinsider, CNBC