ABD’de başkanlık seçim maratonu başladı.
Seçimlere kadar önümüzde 13 ay olsa da Kasım 2024’te yapılacak başkanlık seçimleri hem ABD hem de küresel piyasalara yön verecektir. Özellikle hisse, tahvil ve emtia piyasalarının önceki seçim dönemlerinde nasıl performans gösterdiği son dönemlerde merak konusu.
Bu yazıda önceki seçim dönemlerindeki piyasa performanslarını inceleyeceğim.
Ancak doğru bir analiz olması için benzer siyasi koşullardaki seçimleri analiz etmek yerinde olacaktır. Yani mevcut ABD başkanın ikinci dönem yeniden aday olduğunda siyaset piyasalara nasıl yön vermiş. Bence önemli olan yeniden seçim sandığına giden başkanların ne yaptıkları.
Bu yüzden aşağıdaki 3 başkanlık dönemini analiz edeceğim:
1- Bush (2004)
2- Obama (2012)
3- Trump (2020)
Yukarıdaki her seçimde mevcut başkanlar yeniden seçilmek için aday olmuşlardır ve Trump hariç diğer iki aday bu seçimleri kazanmıştır.
ABD’de seçimler Kasım ayında yapılır. Aşağıdaki performanslar 1 Ocak ile 31 Ekim arasındaki dönemi kapsamaktadır.
2004
2012
2020
Sonuç
Yukarıdaki 3 farklı seçim yılındaki performanslar bize şu 2 mesajı veriyor:
1- “Seçim döneminde petrol fiyatları artmaz” önermesi yanlış. 2004 yılında 60% artmış ki o seçimi Bush buna rağmen kazanmıştı.
2- “Seçim döneminde piyasalar düşmez” önermesinin bir temeli var. 2003 içinde zaten 50% artan S&P 500 seçim yılında düşmemiş. 2011’de de 30% artan endeks ayrıca 11% prim yapmış. 2020 de ise zaten COVID-19 sonrası toparlanan piyasalar 12 yıl süren boğa sezonu sonrasındaki kayıplarını geri kazanmıştı.
ABD’de petrol fiyatları ekonominin nabzını tutar.
Türkiye’deki dolar kuru gibi. Vatandaşlar petrol fiyatları arttığında ekonominin kötüye gittiğini düşünür. Ancak bundan daha da önemlisi emeklilik fonlarındaki paradır. ABD vatandaşlarının emeklilik hesaplarında yaklaşık 35 trilyon dolar yatırımları var. Bu yatırımların büyük bir kısmı pasif endeks fonlarında. Yani S&P 500’ü takip ediyor. Hiçbir başkan adayı yeniden seçilmek için piyasalar düşükken seçimlere girmek istemez.
Ancak bu sene içinde AI hisseleri nedeniyle zaten prim yapan bir piyasa ve resesyon beklentisi varken önümüzdeki 2 ihtimal çıkıyor:
1- Erken bir resesyon ve sonrasında parasal genişleme ile piyasaların seçime kadar toparlanması.
2- Soft-landing ile gemiyi seçimlere kadar yüzdürme.
En kötü ihtimal ise geç gelecek bir sert resesyon. Siyasi açıdan bölünmüş bir Kongre’den parasal genişleme için onay almak zor olacağı için bu senaryoda Biden’ın seçimlere kazanması neredeyse imkansız olur.
Burada yer alan bilgiler yatırım tavsiyesi içermez. Bilgi için: Midas Sorumluluk Beyanı
