Küresel ekonomik dengeler üzerinde büyük bir etkiye sahip olan IMF (International Monetary Fund), üye ülkelerin ekonomilerini pek çok yönden desteklemeye yardımcı oluyor. Peki, sen IMF hakkında başka neler biliyorsun? Daha fazlasını öğrenmek için yazımızı okumaya davetlisin!
Ülkenin ekonomik durumu ve küresel ekonomi hakkında bildiklerini artırmak istiyorsan IMF hakkında da mutlaka bilgi sahibi olmalısın. Uluslararası finansal sistemin istikrarlı bir şekilde ilerlemesini sağlamaya yardımcı olan IMF’iin tam olarak ne işe yaradığını, IMF’iin Türkiye ile nasıl bir ilişkisi olduğunu ve çok daha fazlasını bu yazımızdan öğrenebilirsin. Hazırsan, bilgi yolculuğumuza başlayalım!
IMF Nedir?
IMF, dünya genelinde finansal düzeni takip etmek, uluslararası ticareti kolaylaştırmak, küresel ekonomiyi istikrara kavuşturmak ve dünya genelinde yoksulluğu azaltmak gibi amaçlarla faaliyet gösteren bir finansal kuruluş. Türkçede açılımı “Uluslararası Para Fonu” anlamına gelen IMF’in Türkiye de dahil olmak üzere 189 ülke üyesi bulunuyor.
IMF Kime Aittir?
Uluslararası Para Fonu belirli bir kişiye, kuruma ya da organizasyona ait değil. IMF üye ülkelerin ortak katkılarına dayalı bir kuruluş olduğu için 189 ülke tarafından yönetiliyor ve bu ülkelere karşı sorumluluğunu daima koruyor. Bununla birlikte IMF’in üst kuruluşunu Birleşmiş Milletler oluşturuyor.
IMF Ne Zaman Kurulmuştur?
IMF, 1944 yılının Temmuz ayında Amerika Birleşik Devletleri’nin New Hampshire eyaletinde yer alan Bretton Woods şehrinde gerçekleştirilen uluslararası bir konferansta kuruldu. IMF sözleşmesi ise konferansa katılan 44 ülkeden 29’unun onaylaması sonucunda 1945 yılının Aralık ayında yürürlüğe girdi. Uluslararası Para Fonunun tam olarak faaliyete geçmesi ise Mayıs 1946’ta oldu.
Sürdürülebilir bir küresel ekonomi yaratmak, ülkelerle ekonomik iş birliği yapmak ve dünya genelinde ekonomik kalkınmayı sağlamak gibi amaçlar için planlanan Bretton Woods konferansında alınan kararlar, halen IMF’in görev alanlarını oluşturuyor. Bununla birlikte dünya genelinde ortaya çıkan ekonomik zorluklar ve küresel ekonomiyi etkileyen farklı gelişmeler sebebiyle IMF’in hedef çalışmaları kendi içinde sürekli olarak değişebiliyor. |
IMF Merkezi Nerededir?
IMF’in merkezi Amerika Birleşik Devletleri’nin başkenti Washington DC (District of Columbia) şehrinde bulunuyor. 24 üye ülkenin oluşturduğu IMF Yürütme Kurulu, Washington’da haftada en az üç kez bir araya geliyor.
IMF Başkanı Kimdir?
IMF başkanlığı görevini 2019 yılından bu yana Kristalina Georgieva sürdürüyor. Bulgar bir ekonomist olan Georgieva’nın, IMF’in ilk kadın başkanı olmakla birlikte bu görevinden önce Eski Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı olduğu biliniyor.
IMF Ne İşe Yarar?
IMF ne işe yarar sorusunu en net şekilde aşağıdaki gibi cevaplamak mümkün:
- Uluslararası finansal iş birliklerini geliştirmek
- Uluslararası ticaretin dengeli bir şekilde büyümesini sağlamak
- Ödemeler dengesi konusunda sorun yaşayan üye ülkelere finansal destek sunmak
- Döviz kurlarında istikrarı teşvik etmek
IMF ile Dünya Bankası Aynı mı?
Hayır, IMF ile Dünya Bankası aynı kurumlar değil. Bununla birlikte hem IMF hem de Dünya Bankası, üye ülkelerinin yaşam standartlarını yükseltme hedefini taşıyor. Fakat IMF çoğunlukla makroekonomik konular üzerine yoğunlaşırken, Dünya Bankası daha çok uzun vadeli ekonomik kalkınmanın sağlanmasına odaklanıyor.
IMF Nasıl Kredi Verir?
IMF ekonomik istikrar ve büyüme konusunda zorlanan ülkelere finansal destek sağlamak amacıyla kredi verebiliyor. Bu aşamada IMF, düşük gelirli ülkelere sağladığı kredilerden faiz almıyor. IMF’in kredi çeşitleri ise şu şekilde sıralanıyor:
- Stand-by Kredi İmkanı (Stand-by Credit Facility-SCF): Kısa vadeli ödemeler dengesi sorunlarını çözmek için verilen kredi
- Esnek Kredi Hattı (Flexible Credit Line-FCL): Güçlü ekonomik politikalara sahip ülkelerin gerekli bir durumda yeterli fon kaynağına ulaşabilmesi için verilen kredi çeşidi
- Yüksek Erişimli İhtiyati Düzenlemeler (High Access Precautionary Arrangements-HAPAs): Esnek Kredi Hattı imkanı için gerekli koşulları sağlayamayan ülkelerin ortaya çıkabilecek krizleri önlemesi için verilen kredi
- İhtiyati Likidite Hattı (Precautionary and Liquidity Line-PLL): Güçlü ve istikrarlı ekonomik politikalara sahip olan, ancak bölgesel ve küresel ekonomik krizlerden etkilenen ülkelere verilen kredi türü
- Genişletilmiş Fon İmkanı (Extended Fund Facility-EFF): Ekonomik reformlara ihtiyaç duyan, orta ve uzun vadeli ödemeler dengesi sorunları yaşayan ülkelere verilen kredi
- Acil Finansman Enstrümanı (Rapid Financing Instrument-RFI): Doğal afetler gibi dış faktörler sebebiyle ülkelerin acil ödeme dengesi ihtiyaçlarını karşılaması için verilen kredi türü
- Fakirliği Azaltma ve Büyüme Güvence Fonu (Poverty Reduction and Growth Trust-PRGT): Milli gelir düzeyi çok düşük olan ülkelere yardım etmek için verilen düşük faizli ve uzun vadeli bir kredi çeşidi
IMF ve Türkiye İlişkisi Nasıl Başlamıştır?
Türkiye, IMF faaliyete geçtikten bir yıl sonra; yani 1947 yılında IMF’e üye oldu. 1 Ocak 1961 tarihinde yapılan stand-by anlaşması neticesinde ülkemiz IMF’ten ilk kez borç aldı. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkisi de IMF ile stand-by anlaşmasının ilk kez gerçekleştiği bu dönemde başladı. 1961’den sonra Türkiye, sonuncusu 2005 yılında olmak üzere 19 kez daha IMF ile stand-by anlaşması yaptı. Böylece Türkiye, geçmişten bugüne IMF’ten toplamda 50 milyar doların üzerinde kaynak sağlamış oldu.
Türkiye’nin IMF’e Borcu Bitti mi?
Türkiye’nin IMF’ye olan kredi borcu, 412 milyon dolarlık son taksidin ödenmesiyle Mayıs 2013’te bitti. Son ödeme, ikisi dolar ikisi avro olmak üzere dört ayrı transferle IMF’e iletildi. IMF’e olan borcun kapatılması sonrasında Türkiye, 2013 yılında IMF’e 5 milyar dolarlık taahhütte bulundu ancak taahhüt gerçekleşmedi.
Ülke ekonomisi ve küresel ekonomik dengeler kadar kişisel ekonomi de son derece önemli! Bireysel ekonomini kalkındırmak istiyorsan yatırım fırsatlarını iyi değerlendirmelisin. App Store ya da Play Store üzerinden Midas uygulamasını indirerek canlı borsa verilerini takip edebilir ve kârlı yatırımlar yapabilirsin. Hadi, Midas’ı daha yakından incele!
Hisse senetleri riskli yatırım ürünleridir. Şirketlere ortaklık, hem kârlarına hemde zararlarına ortaklık anlamına gelir. Ana paranızdan kâr etme ihtimaliniz olduğu gibi, zarar etme ihtimalinizde bulunmaktadır.