Ekonomiyi insan davranışlarının merceğinden değerlendiren davranışsal ekonomi yaklaşımı, yol haritalarını bireylerin iş ve tüketim gibi konularda karar alma yöntemlerini anlamaya çalışarak oluşturuyor. Davranışsal ekonomi daha fazlasını merak ediyorsan okumaya hemen başla!
İnsanlığın son versiyonu yeryüzündeki hakimiyetine başlayalı 10 bin kadar yıl oldu. Yine de toplumun bazen son derece beklendik, bazen ise ani gelişmeler üzerine öngörülemez kararları olabiliyor. İşte bu kararların ardındaki psikolojik etmenler, “homo economicus”, yani “ekonomik insan” kavramı üzerinden inceleniyor. Davranışsal ekonomi de işte tam olarak bunu esas alıyor. “Nasıl yani?” dediğini duyar gibiyiz. Hadi, konuyu aklında netleştirmen için detaylara göz atmaya hemen başlayalım!
Davranış Ekonomisi Nedir?
Davranış ekonomisi veya davranışsal ekonomi, insanların daima rasyonel kararlar almadıklarını vurgulayan ve bunun üzerine kurulan bir iktisadi yaklaşım. Bu ekonomi türü, homo economicus’un psikolojik seyir grafiği ile birlikte irrasyonel düşünce ve davranışların gündelik yaşam üzerindeki etkisine odaklanıyor. Yani, davranışsal ekonomi sayesinde ekonomik analiz ve politikalar daha gerçekçi ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınabiliyor.
Finans dünyası ve psikoloji arasındaki ilişki ilgini çekiyorsa, kripto para piyasasını yakından ilgilendiren FOMO Nedir? İnsan Davranışlarını Nasıl Etkiler? başlıklı içeriğimizi de incelemek isteyebilirsin.
Davranışsal Ekonomi Kim Tarafından Oluşturulmuştur?
Homo economicus kavramının tarihsel yolculuğuna bakıldığında 1759 yılına uzanan köklü bir geçmişe rastlanıyor. Davranışsal iktisat, “kapitalizmin babası” namıyla bilinen İskoç ekonomist Adam Smith’in 1759’da yayınladığı Ahlaki Duygular Teorisi adlı eserinden filizleniyor. Smith, bu eserinde kararların yalnızca kişisel çıkarlara yönelik değil, aynı zamanda toplumdan etkilenerek de alınabildiğini savunuyor. Smith’in öne sürdüğü bu fikir, insan davranışlarının yüksek oranda “kabul görme” isteğiyle şekillendiğine dikkat çekiyor.
Davranışsal Ekonomi Nasıl Ortaya Çıkmıştır?
İlk tohumları Adam Smith’in 1759 yılında yayınladığı Ahlaki Duygular Teorisi adlı eseriyle ekilen davranışsal ekonomi fikri, Ünlü İngiliz ekonomist Lionel Robbins’in 20’nci yüzyılın başlarında ortaya attığı rasyonel tercih teorisi ile şekilleniyor. Guatemala’da gerçekleştirilen bir sosyal deney ise davranış ekonomisinin gözlemlenebildiği en önemli kaynak olarak kabul ediliyor.
Ülkede yapılan deneyde Guatemala vatandaşlarının posta kutularına vergi kurumunun imzasını taşıyan mektuplar gönderiliyor. Mektuplarda gerçek oran bundan çok daha düşük olsa da vatandaşların yüzde 65’inin vergi borcunu ödediğine dair bir ibare yer alıyor. Peki, sonuç nedir dersin? Üç ay içerisinde vergi ödeme oranında yüzde 43’lük bir yükseliş! E, çoğunluk ne yaparsa diğerleri de ona uyuyor. Bu arada, insan davranışlarının finans dünyası üzerindeki etkisine iyi bir örnek olan Ekonomik Güven Endeksi Nedir? Nasıl Hesaplanır? başlıklı içeriğimize de göz atmanı tavsiye ederiz.
Davranışsal Ekonomi Ne İşe Yarar?
Özellikle yatırım dünyasında davranışsal ekonomi son derece büyük bir rol üstleniyor. Neden mi? Aslında sebebi oldukça basit! Geleneksel ekonominin aksine davranışsal iktisat modeli, insanların yatırım kararlarını çoğu zaman duygusal gerekçeler ışığında aldığını varsayıyor. Yani, yatırım sürecinde bireyler, finansal veri analizinin yanı sıra duygularına, ön yargılarına ve tabii birtakım sosyal etkilere göre de hareket ediyor. Söz konusu nedenler bütünü, piyasalarda fiyat tahmini yapmayı daha da karmaşık bir hale getiriyor.
Davranışsal ekonomi, insanların alım satım stratejisini çözmek ve bu stratejiyi iyi seviyelere taşımak için de kullanılabilir. Örneğin; yatırım yaparken kayıplardan kaçınma eğilimi gibi psikolojik bir faktörü fark ederek risk yönetimi konusunda iyileştirilmiş stratejiler ortaya atılabiliyor. Ve neticede davranışsal ekonomi sayesinde her bir yatırımcı daha sağlıklı kararlar alabiliyor, böylelikle portföyünü daha verimli bir şekilde yönetebiliyor.
Geçmişten Bugüne Davranışsal Ekonomi Örnekleri
17’nci yüzyılda Hollanda’da yaşanan Lale Çılgınlığı, davranışsal ekonomi modeline güzel bir örnek olabilir. O zamanlarda lale soğanlarına olan aşırı talep, fiyatların uçuk seviyelere yükselmesine sebep olmuş. Ancak yine de lale satışları sona ermemiş. Yaşanan bu olay, kalabalığın etkisiyle irrasyonel kararlar alan insanların psikolojik tutumunu ortaya koyuyor.
Bir başka örnek ise 2008 küresel finansal krizi… Yaşanan bu kriz, finansal kuruluşların risk değerlendirme stratejilerinde duygusal faktörleri göz ardı ettiklerini ve kısa süre içinde maksimum kâr elde etme isteğiyle hareket edildiğini gösteriyor. Verdiğimiz bu örnekler ve çok daha fazlası, insan davranışlarının ekonomik sonuçlar üzerinde nasıl etkiler doğurabileceğini açık bir şekilde gözler önüne seriyor.
Yatırım dünyasında ya da günlük harcamalarında daha bilinçli kararlar almak istiyorsan Midas uygulamasını App Store ya da Play Store üzerinden cep telefonuna yükleyebilir, benzer bilgilere ve finans dünyası ile ilgili gelişmelere anında erişebilirsin.
Hisse senetleri riskli yatırım ürünleridir. Şirketlere ortaklık, hem kârlarına hemde zararlarına ortaklık anlamına gelir. Ana paranızdan kâr etme ihtimaliniz olduğu gibi, zarar etme ihtimalinizde bulunmaktadır.