Ekonomik dalgalanmalar, iş dünyasının hızla yükselen nabzı ve tüketici beklentileri… Son zamanlarda sık sık duyduğun ekonomik ve sektörel güven endeksi nedir diye merak ediyorsan hoş geldin!
Gelişen ve değişen ekonomik ortamlarda bir ülkenin finansal sağlığını anlayabilmek ve geleceğe dönük yatırım planları yapabilmek için güven endekslerini takip etmek gerekiyor. Tüketicileri, patronları ve ekonomi uzmanlarını yakından ilgilendiren ekonomi güven endeksi nasıl hesaplanır merak ediyorsan bu yazı sana aradığın tüm bilgileri fazlasıyla sunabilir. Hadi, okumaya devam et!
Ekonomik Güven Nedir?
Ekonomik güven; mali durumları, ekonomiye ilişkin genel değerlendirmeleri ve gelecek dönem beklentilerini içine alan bir kavram olarak ifade edilebilir. Ekonomik güven finansal koşullara, işlerin gidişatına, gelir beklentilerine, istihdam oranlarına ve genel ekonomik görünüm gibi faktörlere göre değişiklik gösteriyor. Bir ülkede iş arayanlara istihdam sağlanıyor, vatandaşlara ekonomik yardımlar yapılıyor ve dışarıdan bol miktarda yatırımcı bulunabiliyorsa insanlar ülkenin ekonomik açıdan güvende ve güvenli olduğunu düşünüyor.
Ekonomik Güven Endeksi Nedir?
Ekonomik Güven Endeksi, bir ülkenin ekonomik durumunu ölçmek için kullanılan bir gösterge. Tüketicilerin ve üreticilerin ülkenin ekonomik durumuna dair beklentilerini gösteren Ekonomik Güven Endeksi hizmet, perakende ve inşaat gibi alt gruplara da ayrılıyor. Bu endeks tüketici güveni, iş dünyası güveni, işsizlik beklentisi ve genel ekonomik beklentiler gibi çeşitli bileşenlerin bir araya getirilmesiyle hesaplanıyor.
Ekonomik Güven Endeksi ekonominin genel sağlığını, tüketici ve iş dünyasının bakış açısını, ayrıca geleceğe dair beklentilerini ölçmeyi amaçlıyor. Bu nedenle Ekonomik Güven Endeksi yatırımcılar, işletmeler ve hükümetler için ekonomik kararlar alırken önemli bir gösterge olarak kabul ediliyor. Eğer Ekonomik Güven Endeksi verilerine daha önce göz attıysan alt endekslerle de karşılaşmış olabilirsin. Mesela, inşaat ya da perakende güven endeksi nedir diye düşünebilirsin. Tüm bu endeksler Ekonomik Güven Endeksi’nin alt dallarını oluşturuyor.
Ekonomik Güven Endeksi Ne İşe Yarar?
Ekonomik Güven Endeksi, tüketici ve üreticinin güvenini ölçerek ekonomik karar alıcılara yol göstermeyi sağlıyor.
- Ekonomik durum ölçümü: Ekonomik Güven Endeksi, bir ekonomi sisteminin mevcut durumunu ve geleceğe dair beklentilerini ölçüyor. Bu sayede ekonominin sağlığını ve direncini artırmaya yardımcı oluyor.
- Tüketici ve üretici güveni: Endeks, tüketicilerin ve üreticilerin ekonomik durumlarına ve gelecek beklentilerine ilişkin duyarlılıklarını yansıtıyor. Böylelikle ekonomiye olan güvenlerini ölçmeyi sağlıyor.
- Yatırım planları: Tüketicilerin ve üreticilerin ekonomik güveni, harcama eğilimleri ve yatırım kararları Ekonomik Güven Endeksi’ne bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Örneğin; ekonomiye duyulan güven yüksekse üreticiler daha fazla harcama yapma eğilimi gösterebiliyor. İşletmeler ise yeni yatırımcılarla anlaşarak işlerini büyütebiliyor.
- Ekonomik yol gösterme: Ekonomik Güven Endeksi, ekonomistlere ve politikacılara da ülkenin mevcut ekonomik durumu hakkında yol gösteriyor. Bu bilgiler sayesinde yeni ekonomik önlemler alınabiliyor, para politikası ve mali politika üzerinde çeşitli çalışmalar yapılabiliyor.
- Öngörüde bulunma: Ekonomik Güven Endeksi yatırımcılar için gelecekteki trendlere dair ipuçları da sunabiliyor. Bu sayede yatırımcılar varlıklarını stratejik olarak nasıl değerlendireceklerine yönelik daha tutarlı kararlar verebiliyor.
Ekonomik Güven Endeksi Nasıl Hesaplanır?
Ekonomik Güven Endeksi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından aylık bazda hazırlanıyor. TÜİK, Ekonomik Güven Endeksi hesaplamasında tüketici, reel kesim (imalat sanayi), hizmet, perakende, ticaret ve inşaat sektörlerine ait toplamda 20 alt endeksi göz önünde bulunduruyor. Alt endekslere dağıtılan beş temel sektörün Ekonomik Güven Endeksi içindeki dağılımları aşağıdaki gibi sıralanıyor:
- Tüketici: Yüzde 20
- Reel kesim: Yüzde 40
- Hizmet: Yüzde 30
- Perakende-ticari: Yüzde 5
- İnşaat: Yüzde 5
TÜİK Ekonomik Güven Endeksi’ni hazırlarken alt endekslere ait beklentileri de inceliyor. Bu alt endeksler ve beklentileri aşağıdaki gibi sıralanıyor:
Tüketici güven endeksi beklentileri
- Gelecek 12 aylık dönemde hanenin maddi durum beklentisi
- Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durum beklentisi
- Gelecek 12 aylık dönemde işsiz sayısı beklentisi
- Gelecek 12 aylık dönemde tasarruf etme beklentisi
Reel kesim endeksi beklentileri
- Mevcut durumda toplam sipariş miktarı
- Mevcut durumda mamul mal stok miktarı
- Gelecek üç aylık dönemde üretim hacmi beklentisi
- Gelecek üç aylık dönemde toplam istihdam beklentisi
- Gelecek üç aylık dönemde toplam sipariş miktarı beklentisi
- Gelecek üç aylık dönemde ihracat sipariş miktarı beklentisi
- Sabit sermaye yatırım harcaması
- Genel gidişata dair beklentiler
Hizmet sektörü endeks beklentileri
- Son üç aylık dönemde mevcut iş durumu
- Son üç aylık dönemde hizmetlere duyulan talep miktarı
- Gelecek üç aylık dönemde hizmetlere duyulacak talep beklentisi
Perakende ticaret sektörü endeks beklentileri
- Son üç aylık dönemde mevcut iş hacmi ve satış miktarı
- Mevcut mal stok seviyesi
- Gelecek üç aylık dönemde iş hacmi ve satış beklentisi
İnşaat sektörü endeks beklentileri
- Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut miktarı
- Gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısı beklentisi
Ekonomik Güven Endeksi Nasıl Yorumlanır?
Ekonomik Güven Endeksi’nin yorumlanması ekonominin genel sağlığı, tüketici ve iş dünyası güveni, işsizlik beklentileri ve genel ekonomik görünüm hakkında önemli bilgiler veriyor. Ekonomik Güven Endeksi yorumlanırken aşağıda sıralanan noktalara dikkat ediliyor:
- Artış ve azalış: Endeksin yükselmesi ekonominin sağlıklı olduğunu, tüketici ve iş dünyasının ekonomiye olan güveninin arttığının bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Bununla birlikte endeksin düşmesi, ekonominin zayıfladığı ve güvenin azaldığına dair bir işaret olarak kabul ediliyor.
- Tüketici güveni: Tüketici güveninin artması, tüketicilerin harcama eğilimlerinin arttığı ve ekonominin güçlendiği anlamına geliyor. Bunun yanı sıra tüketici güveninin düşmesi, tüketicilerin harcama iştahının azaldığı ve ekonomik büyümenin yavaşladığını gösteriyor.
- İş dünyası güveni: İş dünyası güveninin yükselmesi, işletmelerin yeni yatırımlar yapma ve genişleme planlarına güvendikleri anlamına geliyor. Ancak iş dünyası güveninin düşmesi, işletmelerin gelecek hakkında daha temkinli oldukları ve yatırımlarını ertelediklerini belirtiyor.
- İşsizlik beklentileri: İşsizlik beklentilerinin artması, ekonominin zayıfladığı ve işsizlik oranının artacağı beklentisiyle ilişkilendiriliyor. İşsizlik beklentilerinin düşmesi ise ekonominin güçlendiği ve işsizlik oranının düşeceği beklentisiyle bağdaştırılıyor.
- Genel ekonomik beklentiler: Genel ekonomik beklentilerin iyimser olması, ekonominin büyüme potansiyeli olduğu ve gelecekteki ekonomik görünümün parlak olduğu anlamına geliyor. Fakat genel ekonomik beklentilerin kötümser olması, ekonomide belirsizliklerin ve risklerin bulunduğu ve büyümenin zorlu olabileceğini gösteriyor.
Ekonomik Güven Endeksi Yükselirse Ne Olur?
Ekonomik Güven Endeksi’nin yükselmesi olumlu bir işaret olarak kabul ediliyor. Tüketicinin ekonomiye duyduğu güvenin artmasıyla birlikte harcama miktarında da artış yaşanıyor. Tüketiciler mevcut harcama oranlarını artırarak ekonominin canlanmasına katkıda bulunuyor. İş dünyasının ekonomiye duyduğu güvenin yükselmesi ise genişleme ve yatırım planlarının artacağını gösteriyor. Bu sayede ülkedeki istihdam oranı ve üretim miktarı da artıyor.
Ekonomik Güven Endeksi’nin yükselmesiyle birlikte yabancı yatırımcıların ilgisi de artıyor. Yatırımcı ilgisinin artması finansal piyasalarda yatırımcı güvenini de artırıyor. Bu durumda hisse senetleri ve varlık fiyatlarında artış meydana gelebiliyor.
Ekonomik Güven Endeksi Düşerse Ne Olur?
Ekonomik Güven Endeksi’nin düşmesi, ekonomik belirsizliklerin artacağına işaret ediyor. Bu durumda tüketicilerin ve üreticilerin geleceğe dair daha karamsar oldukları bir tablo ortaya çıkıyor. Ekonomik Güven Endeksi’nin düşmesiyle birlikte tüketiciler de harcamalarını sınırlandırmaya başlıyor. İnsanlar geleceğe dair endişe duyduğu için paralarını biriktirmeyi ve yalnızca elzem ihtiyaçlarını karşılamayı tercih ediyor. İş dünyasında ekonomiye duyulan güvenin azalması, yatırım ve genişleme planlarının iptal edilmesine de neden olabiliyor. Bu durum beraberinde işsizliği de getiriyor.
Ekonomik güvenin düşmesi en önemlisi de finansal piyasalarda dalgalanmalara yol açıyor. Bu dönemlerde hisse senetleri ve diğer varlık fiyatlarında düşüş görülürken döviz fiyatları yükselebiliyor. Ekonomiye duyulan güvenin azalmasıyla birlikte ülkelerin merkez bankası da ekonomik aktiviteyi desteklemek amacıyla faizleri düşürebiliyor.
Ekonomik Güven Endeksi Kaç Olmalı?
Ekonomik Güven Endeksi’nin 100’den büyük olması genel ekonomik duruma dair iyimserliği gösterirken, 100’den küçük olması genel ekonomik duruma ilişkin kötümserliği belirtiyor. Ekonomik Güven Endeksi, dünya politikalarından ve ekonomik getirilerden etkilendiği için net bir sayının iyi veya ideal olduğunu söylemek mümkün değil. Ekonomik Güven Endeksi ölçülürken birçok etken göz önünde bulunduruluyor. En iyi sonucu almak hedeflense de ekonomiler bir anda iyileşemiyor.
TÜİK’in yayınladığı 2024 Ocak verilerine göre, Ekonomik Güven Endeksi 3,1 artışla 99,4 değerine yükselmiş. Bu sayede son altı aylık dönemin zirvesine ulaşmayı başarmış. Türkiye’de Ekonomik Güven Endeksi artmaya devam ederse ekonomide iyimserliği ifade eden 100 barajını geçecek gibi görünüyor.
Her an her yerde yatırımlarını kontrol edebilmek ve birikimlerini en iyi şekilde değerlendirebilmek için Midas uygulamasını sen de hemen indirmeye ne dersin? App Store ve Google Play Store üzerinden Midas uygulamasını şimdi indir, yatırımlarını planlamak için geç kalma!
Hisse senetleri riskli yatırım ürünleridir. Şirketlere ortaklık, hem kârlarına hemde zararlarına ortaklık anlamına gelir. Ana paranızdan kâr etme ihtimaliniz olduğu gibi, zarar etme ihtimalinizde bulunmaktadır.